Ne çok güzeldi o kar yağan yıllar.
Elbette ısınma ve barınma gibi dertleriniz yoksa.
Her halûkârda mevsimi gereği yağardı kar.
Lapa lapa yağardı, günlerce hemde.
Kar yağardı; tabii bu da çocuklara tatil demekti, oyun demekti.
Gökyüzünden düşen kar taneleri beyaz bir gelinlik gibi kaplardı yeryüzünü.
Çocukken ağzımızı gökyüzüne doğru açıp tüy gibi düşen kar tanelerinin dilimizde erimesini çok severdik.
Şimdi o güzelim günleri özler oluk.
Karsız bir kış sıkıcı ve düşündürücü.
Binalar gökyüzüne yaklaşınca yere düşemeden eriyip yağmur olan kar!
Eskiden beri bilim adamları çevreye saygılı davranmamız için bizi uyarıyorlar.
Biz de eski lapa lapa kar yağışlı kışlarımızı geri istiyorsak,
üzerimize düşen görevleri yapalım.
Dışarıda lapa lapa kar yağarken yanan sobanın etrafına toplanmaktır kış.
Bir kase sıcacık çorbayı içmektir kış.
Günün ilk ışıklarıyla uyanıp perdemizi açtığımızda gördüğümüz muhteşem beyaz manzaradır kış.
Yakacağı ve barınağı olmayanları düşünüp, onlar için kar kıyamet demeden yanlarına gitmektir kış.
Sadece ısınmak için değil, iliklerine kadar donmaktır kış
Ayser ÖZBAKIR