Şu an kendimle iletişim halindeyim. Gayet açık bir zihin eşliğinde, normal ritminde atan bir kalp ve düzenli nefes alış verişlerimle şu an tamamen iletişime açığım kendimle. Ne güzel bir duygu!
Fiziksel olarak; gittikçe gevşeyen bedenim zevkli bir yorgunluktan sıyrılıyor gibi. Yavaş yavaş kabuğundan çıkıyor. Sadece ayak ve el parmaklarımın ucunda bir gerginlik hissediyorum. Tıpkı kabuk bağlamış yaranın kabuğunun düştü düşecek hali ya da senin koparmak için o son hamleyi yapmaya hazırlandığın an gibi bir andayım. Ben anlatmaya çalışırken parmak uçlarım da çıktı ortaya. Merhaba bedenim!
Zihinsel olarak; henüz bugün yapılacaklar listemi yazmadım, ama zihnim dingin. Birbiriyle yarış halinde değil aklımdan geçirdiğim düşünceler. Rekabet yok anlayacağınız. Böyle anları çok seyrek yaşadığım için şaşkınlıkla izliyorum kendimi.
Duygusal olarak ise; herkesi kucaklayacak, sarıp sarmalayacak bir sevgi potansiyeline sahibim. Üstelik hiçbir ayrıntıya takılmadan. Çünkü kokular benim için önemli bir ayrıntıdır. Çocukluğuma ait her an burnumda duyumsadığım kokulardan biri; okuldan eve dönüşlerimde evimizde duyduğum temizliğin kokusudur. Böyle olmasına rağmen yani ben bana rağmen; “ Gelin tanış olalım/ Bir ömür boyu dost kalalım” söylemleriyle önüme çıkana sarılabilecek kadar sevgi doluyum şu an.
Bakalım uygulamada ne kadar başarılı olacağım. Şimdi yataktan çıkıp sokağa, yaşamın içine dalma zamanı. Merhaba yeni gün!