İki ayrı dünya harbine giren, ikisinde de yenilgiyle çıkan Almanya, yaşadıklarından hala ders çıkartmamış olmalı ki; kendisini dünyanın süper gücü sanıyor herhalde.
Rusya’ya karşı savaşırken yaşadığı ağır yenilginin neticesinde iki ayrı parçaya bile ayrılmış olan Almanlar, “Gücümüz ortada… Bizden büyük ABD ve Rusya gibi süper güçler var” demesi gerekirken, başta Türkiye olmak üzere birçok ülkeyi dinlemekle kendisini dev aynasında görüyor galiba.
Dünyanın süper güçlerine rağmen son iki dünya harbinde yenilgiyle ayrılan, Berlin gibi önemli bir kentin ortadan ikiye bölünmesine neden olan bu ülkenin, bugün bazı devletleri dinlemeye alması, yaşlanan boğasını emekliye çıkartan Anadolu’daki çiftçinin hikâyesini hatırlattı bana…
Yaşlanan boğası emekli edilince, çiftçi onu da çayırda otlanan ineklerin arasına salmış...
Yaşlı boğa da burada sakin sakin dolaşıp, ineklerle birlikte otları yiyormuş. Çiftçi bir süre sonra genç bir boğa satın alıp, onu da çayıra salmış...
Ancak genç boğanın katılması üzerine yaşlı boğa burnundan dumanlar çıkartıp, ön ayaklarıyla toprakları eşelemeye başlamış.
Durumu izleyen çiftçi, yaşlı boğanın yanına gitmiş ve kulağına eğilip “Neden böyle yapıyorsun, neden genç bir boğaymış gibi davranıyorsun” diye soruvermiş.
Yaşlı boğa ise “Anlamıyor musun, bu genç boğa beni de inek sanmasın diye böyle davranıyorum” şeklinde cevap vermiş çiftçiye.
Başka ülkeleri dinlemeye yeltenen Almanya’nın düşüncesi de, yaşlanan boğanın hinliğiyle tıpa tıp örtüşüyor…
Gücünü abartarak giriştiği iki ayrı dünya savaşında yenilmeye mahkûm olan, iki ayrı devlete dönüşmek zorunda kalan bu ülke, kendisini yine bir süper güç zannetmeye başladı galiba.
Dinlemelerle yetinmeyerek ülkemizdeki Gezi olaylarına destek vermiş olması, Kanal İstanbul projesine açıkça karşı çıkıyor olması da niyetinin açık bir delilidir.
Geçmişinden ders almadığı anlaşılan bu ülke, umarım yeniden eski Berlin gerçeğiyle karşı karşıya kalmaz.
Çünkü çekirge bir sıçrar, iki sıçrar…
Selam, sevgi ve gönül dolusu muhabbetlerimle…
Bilal KARADAĞ