Bu kitaplar yayınlanır yayınlanmaz tanıtım galasını İstanbul Cem Karaca Kültür Merkezinde yapmış, Mart ayında da Adıyaman’da imza günü planlamaktaydık. Kitaplarımız bir yandan on-line satışa sunulmuşken, diğerlerini elimizde bekletiyorduk.
6 Şubat’ta meydana gelen depremde nasıl ki, evlerimizden, bazı sevdiklerimizden, anılarımızdan, hayallerimizden ayrı düştüysek şiirlere dönüştürdüğümüz duygularımızdan, kitaplarımızdan da ayrı düşmüştük.
Biraz toparlanıp normal yaşantıya adapte olmaya çalışırken kitaplarımın imza gününü yapma isteği de doğdu bende. Peki bunu nerede yapabilirdim. Adıyaman yıkılmış, viran, enkaz, toz toprak içindeyken burada olmazdı. Birden aklıma Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti geldi. Çünkü Kıbrıs’tan 30 kadar öğretmen ve öğrencilerden oluşan sporcu Adıyaman’da şehit olmuşlardı. Bu şampiyon melekleri depremin bir gün öncesinde ziyaret etmiştim. Kabirlerini ziyaret etmek ve kitaplarımın imza gününü burada yapmak fikri bende olgunlaşınca oradaki dostlarıma konuyu açtım.
KKTC Adıyamanlılar Kültür ve Yaşatma Derneği Başkanı Fikret Deniz, yöneticiler Gazi Akıncı ve Hüseyin Kayalar durumu kendi içinde değerlendirdikten sonra çok iyi bir fikir olduğunu, kendilerinin her türlü desteği sunacaklarını ifade edince kolları sıvadık. Samsat Belediye Başkanı Halil Fırat’ın motivasyonu ve desteğini de belirtmem gerekiyor.
Mağusa Gelişim Akademisinde gerçekleştirdiğimiz program beklentimizin çok üzerinde bir katılım ve ilgi ile gerçekleşti. Gazimağusa Belediye Başkanı Dr. Süleyman Uluçay, Kültür Dairesi Müdürü Şirin Zaimağaoğlu, Alevi Kültür Merkezi Genel Başkanı Cengiz Demir, Adıyamanlılar Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Fikret Deniz, yönetin kurulu üyeleri, Kıbrıs Arama Kurtarma Derneği Başkanı Alpaslan Ulak, Kıbrıs’ta yaşayan çok sayıda Adıyamanlı hemşerimiz bizleri yalnız bırakmadılar.
Burada yaptığım deprem konulu söyleşide 6 Şubat depreminde yaşadıklarımız, depremin bıraktığı izler, olumsuz etkileri, gösterilen dayanışma ve bundan sonraki olası depremlere karşı alınması gereken tedbirleri dilimin döndüğünce anlattım. Bu duygusal söyleşiyi deprem konulu şiirlerimizle de daha çok anlamlandırdık.
Sıra kitapları imzalamaya gelince uzun kuyruklar oluştu. Bir okuyucunun "Kitapları imzalaman için 40 dakika kuyrukta bekledim. Bir 40 dakika daha yorulmadan, sıkılmadan, üşenmeden beklerdim. Bugün sizleri dinlemek, sizlerle birlikte olmak bizim için çok önemli, teşekkür ediyorum" demesi hayatımda duyduğum en gurur verici sözlerdendi.
Daha sonra Fikret Deniz, Hüseyin Kayalar, Gazi Akıncı ve Bayram Akıncı ile birlikte 6 Şubat depreminde bir otelde enkaz altında kalarak vefat eden öğretmen ve öğrencilerin kabirlerini ziyaret ettik, dualar ettik.
Üç gün boyunca bol bol Kıbrıs’ı gezdik. Tarihi ve turistik yerleri ziyaret etme imkanı bulduk. Adıyamanlı dostlarımızla doyasıya hasret giderdik. Hellim peyniri, şeftali kebabı, Kıbrıs patatesi, Balyan balı ve balığın lezzetinin tadına vardık.
Buradan tek tek zikretmek isterdim ama buna imkan yok. Kıbrıs programında bana desteklerini esirgemeyen, beni orada yalnız bırakmayan bütün herkese teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız, iyi ki tanıdım sizleri…
Sevgi ile kalın…
Fahrettin Çelik – Adıyaman