Kitap İnsanı

Abone Ol

Her kitabı maalesef tek başıma tam anlamıyla algılamam mümkün olmuyor. Ben de ihtiyacım olanı algıladığım kadar yazılarıma sindiriyorum ki en azından malzemeler bana ait olunca belki yeni tatlar, kavramlar ortaya çıkar diye umuyorum.

Outliers( Çizginin Dışındakiler) Bazı İnsanlar Neden Daha Başarılı Olur? Malcolm Gladwell’in bu kitabı da bahsettiğim kitaplardan biri. Başarılı diye adlandırabileceğimiz ve yine bana göre oldukça göreceli bu kavramda altını çizdiği 10.000 saat kavramının dışında oldukça geniş istatiksel verilerle; kişinin azmi dışında her türlü dış faktörün başarılı olmasında nasıl rol oynadığına dair bir sürü ayrıntı var. Kafam karıştı.

Dedim ya şimdilik bende çağrıştıklarıyla yetinmeyi seçiyorum. Sayfa 126’da dipnot olarak verilen alıntıyı yazıyorum ve oradan devam ediyorum yazıma:

“*Y.N. Musevilerin başarısına ilişkin geleneksel açıklama, hiç kuşkusuz, onların iyi eğitim görmüş, entelektüel bir kültürden gelmeleriyle ilgili. Onlar ‘kitap insanı’ olmak konusunda mükemmeldi. Hiç kuşkusuz, bunun doğruluğu var. Ancak hukuk fakültesine gidenler sadece haham çocukları değildi. Giysi işçilerinin de çocuklarıydı. Ve profesyonel basamakları tırmanırken onların kritik avantajı Musevi Şeriatını öğrenmiş olmaktan gelen entelektüel amansızlık değildi. Haster Caddesi’nde önlük satan babanızı izlerken aldığınız pratik zekâ ve ustalıktı.”

Bu alıntı, bana rahmetli oğlumun isyanlarını anımsattı. Özellikle paragrafta geçen ‘kitap insanı’ olmak deyişi. Okulla ilişkisi iyi olmadığı için rahmetlinin, okuduğum kitaplardan notlar alarak ona ulaşmaya, yardımcı olmaya gayret ediyordum. Öylesine ki elimde notlarla dolaşmam yetmiyormuş gibi sağa sola da notlar bırakıyordum onun göreceği şekilde. O da yetmiyor bazen gözüne sokacak kadar zorbalığa vardırdığım oluyordu işi. O da isyan ediyordu ‘kitap çocuğu’ olmak istemiyorum diye. Bunu kendimce o gün için çok iyi niyetli bir yerden yaptığımı bilmek de yetmiyor tabii. Fakat NLP ön kabullerimizden birini anımsatmaya özen gösteriyorum kendime. O da şu:

“İnsanlar algılayabildikleri ölçüde en iyi seçimleri yaparlar.”

Kitaplardan ve atalarımdan getirdiklerimin harmanı aslında benim en özelde kendim olabilme çabam. Aradaki denge nasıl kurulur bilmiyorum. Araştırıyorum. Araştırırken de biricik olma arzumu yanıma alıyorum.

Hep sürecin altı çizilir ya, ben sanırım sonuç odaklı çalıştığım için en başta kendime bir şeyleri kanıtlama çabası ve telaşı içindeyim. Sözlü kültürle yazılı kültürün farklılıkları üzerine izlediğim bir videoda geleneksel olana o kadar değişik bir tanımlama getirmiş ki derleyen, şaşırdım kaldım. Böyle yenilikçi bakış açıları benim yeni yeni fark ettiğim o tutucu yanımı çok tehdit ediyor. Hiç hoşlanmıyorum. Çünkü ucu bucağı olmayan bir araştırma alanı sunuyor. Hâlbuki ben tamam ya, bu sefer oluyor burada yeterli hissedip bir konfor alanı sağlarım kendime dediğimde bakıyorum başka bir kapı açılmış. Dedim ya kafam karışık, en azından yazıyı bir odağa oturtmak açısından rotama döneyim.

Geleneksel olandan bahsederken izlediğim videoyu derleyen kişi, özellikle geleneksel ve modern masal anlatıcıları üzerinden işliyor konusunu. Tek bir cümleye döküyor düşüncesini;

“Gelenek; değişir, kendini geliştirir ve şekillendirir.”

Ne sarsıcı benim için anlatamam. Değişmeyen tek şey değişimdir, diye benimsesem de içten içe uygulamada ne kadar tutucu davrandığımı bir kez daha gösterdi bana. Yine aynı videoda anlatıcılardan ‘yankı ustaları’ diye bahsederken aklımda kalan bir vurucu cümle de şu oldu:

“Yaşam, borcunu kime ödeyeceğini araştırır.”

Sürekli yaşamdan alacaklı olduğunu düşünen ben için değişik bakış açısı. Evet, sağlıklı sınırlar çizerken rollerimin getirdiği sınırların da arkasına sığınmadan yaşamla nasıl helalleşirim bilmiyorum. Fakat yalnızca bugün için duvarıma astığım duam bunun arayışı için niyet ettiğimin göstergesi sanırım. Kolaylıkla, sevgiyle ve neşeyle uygulanır Olsun! Âmin!

“Babamla annemle helalleşiyor

Onlara olan itirazlarımı bırakıyor

Kabule geçiyorum.

Bana can veren her bir zerreyi şükürle

Tüm yansımalarımı sevgiyle kucaklıyorum.

Hayatın içinde esneyerek ilerliyorum.”

Teşekkürler.