“Yargıda yaşadığımız sorunlar mevzuattan değil, uygulayıcılardan kaynaklı”
Bakan Tunç’un sunumuyla Türkiye gerçeklerinin örtüşmediğini vurgulayan Tutdere, “Sunumunuzu gerçekten dikkatlice dinledim; özellikle demokrasi, hukukun üstünlüğü, temel haklar ve özgürlükler konusunda çok ciddi şeyler söylediniz, iddialar ortaya koydunuz ancak uygulamaya baktığımızda sizin bu söylediklerinizin hayat bulmasının gerçekten imkânsız olduğu bir Türkiye'de yaşadığımızı gördük. Geçen dönem Parlamentoda gerek "yargı reformları" adı altında gerek "İnsan Hakları Eylem Planı" adı altında 7 paketten bahsettiniz ve bu 7 paket de kanunlaştı ancak uygulamada görüyoruz ki Türkiye'deki adalet özlemi, milyonların adalet özlemi bir türlü giderilemiyor. Bütün hukukçular şunu çok iyi bilir ki en iyi kanun en iyi uygulamada hayat bulur. Şimdi, özellikle bu son on gündür içinde bulunduğumuz, Türkiye'mizin içinde bulunduğu bir yargı krizi var ve bu yargı krizi de Türkiye'de aslında yargıda yaşadığımız sorunların mevzuattan kaynaklı değil, uygulayıcılardan kaynaklı olduğunu bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Bugün ülkemizde yürürlükte olan Anayasa'yı açıkça çiğneyen, yok sayan bir yüksek yargı kararıyla bütün Türkiye çalkalanıyor. Özellikle 3. Ceza Dairesinin gerçekten Türkiye'deki bütün hukuk sistemini yok sayan kararı hukuk sistemimizi, adalete olan güveni tekrar tartışılır hâle getirdi” dedi.
“Türkiye'nin en temel ihtiyacı hukuktur, adalettir, demokrasidir”
Yargı krizi tartışmaları sonrası gözlerin Adalet Bakanı’nda olduğunu söyleyen Tutdere, “Bu tartışmayla birlikte aslında gözler sizdeydi. Hatta Ak Parti'ye yakın hukukçular, kamuoyu, bütün kesimler sizden Adalet Bakanı olarak çok sağduyulu bir açıklama bekliyordu. Mesela siz Anayasa'ya ve Anayasal kurumlara saygı çerçevesinde bir açıklama yapabilirdiniz bu konuda ama bizleri hayrete düşürdünüz. Söz konusu kararın iki yüksek mahkeme arasındaki bir uyuşmazlıktan kaynaklandığını, görüş ayrılığından kaynaklandığını ifade etmeniz gerçekten başta ben olmak üzere Türkiye'deki birçok hukukçuyu hayrete düşürmüştür. Siz Adalet Bakanısınız, işiniz zor; Türkiye'de, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmadığı, Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmadığı, nüfusunun büyük bir kısmının adalet özlemiyle tutuştuğu bir ülkede Adalet Bakanı olmak zor. Bu tür açıklamalar da işinizi daha da zorlaştırıyor. Türkiye'nin en temel ihtiyacı hukuktur, adalettir, demokrasidir; hepimiz bunun farkındayız, bunun bilincindeyiz” ifadelerini kullandı.
“Bu karar yok hükmündedir”
Yargı kriziyle ilgili bakanlığın tutumunun ne olacağını soran Tutdere, “Şimdi bu işin sonucu ne olacak? Cumhuriyet Halk Partimiz Genel Kurul’da eylem yapıyor, milletvekillerimiz Genel Kurulu terk etmiyor; bu işin sonucu ne olacak? Sizin bu konuda, Adalet Bakanı olarak Türkiye'nin önünü açacak bir çalışma yapmanız veya bu konuda bir açıklama yapmanız gerekiyor. Hepimiz çok iyi biliyoruz, aslında bu işin başında yanlışa sevk eden 13. Ağır Ceza Mahkemesinin kararı oldu. Normalde CMK'ye göre yeniden yargılamayı yapmakla görevli olan 13. Ağır Ceza Mahkemesidir. 13. Ağır Ceza Mahkemesi Hâkimleri kanuna aykırı şekilde bir karar vererek topu Yargıtay’ın kucağına attılar ve ondan sonra da böyle bir çalışma oldu. Bu karar yok hükmündedir. 13. Ağır Ceza Mahkemesinin bu konuda yok olan kararından dönerek yeni bir karar vermesi Türkiye'deki bu krizin aşılmasına katkı sağlayacaktır. Tabii ki siz Bakan olarak "Biz yargıya talimat veremeyiz" diyebilirsiniz ama biz şunu çok iyi biliyoruz ki sizin beyanlarınız ve açıklamalarınız bu konuda yol gösterici olacaktır. Bu konuda milletimiz sizden etkin rol almanızı ve inisiyatif almanızı bekliyor” şeklinde konuştu.
“Deprem bölgesinde savcılıklar kilitlendi, binlerce dosya bilirkişi raporu bekliyor”
Deprem bölgesindeki binlerce soruşturma dosyasının bilirkişi raporu beklediğini ve işlerin hızlandırılması gerektiğini söyleyen Tutdere, “Özellikle deprem illerinde çok sayıda dosya var, şu anda savcılıklarda işler kilitleniş durumda. Adıyaman'dan bir örnek vereyim: Binlerce dosya savcılıklarda bekliyor; savcılıklar bilirkişi incelemesi için Karadeniz Teknik Üniversitesine dosyaları gönderiyorlar, Karadeniz Teknik Üniversitesinde dosyalar bekliyor. Şu ana kadar raporu dönen dosya sayısı çok az ve binlerce dosyada buradan rapor bekleniyor. Bu konuda bir tıkanma var, bu tıkanmanın giderilmesi gerekiyor. Savcılıkların işi hızlandırması lazım. Etkin soruşturma konusunda çalışma yapılması gerekiyor, bu konuda sizlere de iş düşüyor” dedi.
“Çelikhan’ın yolunu yaparsınız diye bekliyorduk, adliyesini kapattınız”
Çelikhan Adliyesinin tekrar açılmasını talep eden Tutdere, “Adıyaman'da Çelikhan Adliyemiz Ak Parti hükümeti tarafından kapatıldı. Biz yıllardır yolunu yaparsınız, belki adalete erişim bu şekilde hızlanır diye düşünüyorduk ama yolu da yapmadı Ak Parti hükümeti. Kapanan bu adliyelerin açılması konusunda nasıl bir yöntem izleyeceksiniz? Vatandaşlar gerçekten adalete erişim konusunda ciddi sorun yaşıyorlar. Biz Çelikhan Adliyesinin yeniden açılmasını bekliyoruz. Eğer bu konuda bir çalışma yaparsanız memnun oluruz”dedi.
Tutdere ayrıca yıllardır gündeme getirdiği Besni Adliyesi’nin ihalesinin 4 Aralık’ta gerçekleştirilecek olması nedeniyle Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a teşekkür ederek Besni Adliyesinin bir an evvel yapılması, avukatların ve Besni halkının ihtiyaçlarının karşılanması için konun takipçisi olmaya devam edeceklerini belirtti.
Kaynak : PHA