Nazan’dan Kitaplara Methiye

Abone Ol

Ben Adıyaman'da doğup büyümüş bir kitapseverim. Kendimi tarif edecek bir tabir kullanacak olursam sanırım şöyle derdim "kitap sevdalısı".

İlkokulda birbiriyle uyumlu dizeler yazmaya başladım. Bunlar benim ilk masum şiirlerimdi. Ortaokulda ilk kitabımı okudum. 2000 Yılın Sevgilisi okuduğum ilk kitap, Vadideki Zambak da ikinci kitabım oldu. Bu iki kitapla o sihirli dünyaya adım atmış oldum. Ve artık kitapların dünyasında hızlı adımlarla yürüyecektim. Artık bulabildiğim her kitabı okuyordum. Bunun yanı sıra yazmaya da hiç ara vermedim.

Lise yıllarında Adıyaman İl Halk Kütüphanesini keşfetmek en büyük şansım oldu. Bundan sonra kitapların sihirli dünyası tüm güzelliğiyle önümde duruyordu.

İlk olarak arkadaşımla buraya ders çalışmaya gittik. Bu sessizliği ve huzuru başka yerde bulabileceğimi sanmıyorum. Öğretmenlerimizin verdiği ödevleri araştırıyor, ders çalışıyor ve okumak için kitaplar seçiyorduk. Arkadaşımla iki farklı kitap alıyor ve bir haftada bitiriyorduk. Sonra da kitaplarımızı birbirimizle değiştirip ikinci kitabımızı da okuyorduk. Böylece on beş günde iki kitabı da bitirip vaktinde kütüphaneye teslim ediyorduk.

Kütüphane benim için bulunmaz bir nimetti ve kendimce kurduğum dünyada emin adımlarla ilerliyordum. Kitaplar arasında gezmek, onları tanımak, o kendine has havayı solumak tarif edilemez. Bunu hisseden çok şanslı bir neslin çocuğuyum.

Üniversite yıllarında da okumaya ara vermedim. Artık daha da iyiydim. Çünkü burada kitap okuyan çok güzel bir gençlik vardı. Öğrenciler arasındaki en yaygın iletişim şekli kitaptı. Merakımız çoktu, fakat merak ettiğin her kitabı alma şansımız yoktu tabi. Kitapları paylaşmayı küçükken oyuncak paylaşmaktan daha iyi yaptığımız kesindi.

Kitaplara büyük bir özenle yaklaşıyordum. Kitapların kenarlarını kıvıranlara, onları karalayanlara çok kızardım.

Demem o ki, kitaplardan çok şey öğrendim. Başka başka şeyler düşünmeyi, düşünenlere saygı duymayı, irdelemeyi, sevmeyi, paylaşmayı, kendini ifade etmeyi.... Bunlar saymakla bitmez tabi.

Yıllardır hem okuyup hem yazıyorum. Okumadan yazmanın imkansız olduğunu biliyorum. Sonuç olarak biriktirdiklerimi dökme ve döktüklerimi başkalarıyla paylaşma zamanı geldi. Yazmaya her zaman devam ettim, bir gün bile vazgeçmeden. Bunun için içimdeki yeteneği destekleyip ortaya çıkmasını sağlayan kitaplara çok şey borçluyum. Kendim için gerekli gücü onlardan aldım.

Kitaplar yarına dair hayallerimize, hedeflerimize doğru zorlukla ilerlerken yolumuzu aydınlatan ışıklar gibidir. Karanlıkta hata yapmamızı, düşüp yaralanmamızı engeller.

Kitap adına sessiz başlayıp gümbür gümbür okumaya geliyoruz diye naraları basan, bizlere kitapların bir gün değil hergün okunması gerektiğini hatırlatan 55. Kütüphane Haftası birbirinden güzel okuma etkinlikleriyle devam edecek. Adıyaman İl Halk Kütüphanesinin sayın müdiresi Filiz hanımı bu konuda çok istekli ve başarılı buldum. Kendi adıma Filiz hanıma ve duyarlı mesai arkadaşlarına teşekkür ediyorum. Emeğinize sağlık. Emin olun Adıyaman 'a çok iyi geliyorsunuz.

Tüm bunları methiye olsun diye söylemiyorum. Zira biz Adıyamanlılar Net Haber Sitesi yazarları olarak kendilerinin eşsiz davetine iştiraken gittiğimizde yaptığımız anlamlı toplantıda bunu öğrendik.

Kitaplar, kitabın hayatımızdaki yeri, bu konuda neredeyiz ve neler yapıyoruz,... Kısaca kitaplarla ilgili her şeyi bulacağınız yazılarımız Adıyamanlılar Net ve Adıyaman Kütüphanesi işbirliğiyle hafta boyunca yayımlanacaktır. Zevkle okumanızı, verim almanızı dilerim. Saygı ve sevgiyle kalın.

Instagram :nazantstnypcofficial

Nazan Taştan Yapıcı