İki gündür yağmur yağmaya devam ediyor.
Ara ara da yağsa, mübarek bir rahmettir gökten yere yağan…
“Yağmur sıkıntı verir” derler,
Bilakis bu defa, âdeta insana ferahlık veriyor,
İnsanın yüreğine huzur veriyor.
Kıtlık olacak, kuraklık olacak…
Diyenlerin inadına, yağdıkça yağmaya baladı.
Rahmet yüklü o bulutlardan süzüle süzüle yağan,
Yeryüzüne nazlı nazlı inerken, yağmur yağmaz diyenlere inat,
Islanmaya aldırış etmeden dışarıya fırlayıp, o yağmurun altında,
Baştan aşağıya, yağmurdan sırılsıklam olmak için,
Hele çıplak ayaklarla yağmurun o yağışının, endamını, tadını,
Doya doya, iliklerime kadar hazzını yaşamak istedim.
Usul usul, ritmik adımlarla, uzun bir yürüyüş yapma derdindeyim.
Yağan her yağmur tanesini yakalamak, doya doya öpmek istiyorum.
Aşk mı dersiniz, sevgi mi dersiniz, hasret mi dersiniz, yoksa bazılarına inat mı dersiniz…
Ağlıyorum, gözyaşlarım karışıyor yağmurla sel olup akıyor cadde ve sokaklarda…
Keşke diyorum, keşke her yağmur damlası boşa gitmese de.
Her damla, tarla da, bağ da, bahçe de, içmek için barajlar da toplansa.
Toplansa da belki bazıları utanır, belki insafa gelir, hidayete, vuslata ererler.
Çünkü her yağmur, yağan mübarek bir rahmettir,
Dünyayı güzelleştiren bir berekettir,
Bazılarının anlayamayacağı kadar hakikattir,
Bu dünyayı halk eden, Hâkim-i Mutlak’ın bahşettiği bir hikmettir.
“O” ol derse, her şey oluverir.
“O” öl derse, her şey ölüverir.
Ey kendini bilmez, hakikate inanmaz olan, bre ahmak!
Sen kim oluyorsun da, seni yaratanı,
Here şeyi senin emrine vereni,
Sorgulama ve beğenmeme ahmaklığına düşüyorsun?
Gözlerin o kadar kör olmuş ki, çevrene şöyle bir nazarla bakamıyorsun!
Nefsin o kadar azmış ki, iblisi bile yaradan rabbini tanıyamıyorsun?
Bilmez misin ki, “O” yarattığı hiçbir şeyin nafakasını kesmez.
Bilmez misin ki, “O” her şeyi bilir, her şeyi görür.
Her yağmur yağmasında, ellerinin semaya açarak, Rabbinize niyazda bulunarak;
“Hamd, Âlemlerin Rabbi Allah`a mahsustur.”
“O, Rahman ve Rahîm`dir.”
“Din gününün sahibidir.”
“Allah`tan başka ilâh yoktur. O, dilediğini yapar”
“Allah’ım, Sen Allah`sın. Senden başka ilâh yok. Hiçbir şeye muhtaç olmayan Sensin. Bizler ise muhtaç kimseleriz. Bize yağmur lütfeyle, bize verdiğin yağmurda bir vakte kadar kuvvet ve kifayet (yetecek kadar) ver.”
“Allah’ım, kullarını, hayvanlarını sula, rahmetini her tarafa yay, ölü olan beldeni dirilt”
“Allah’ım, hayırlı, afiyetli, bereketli, zararlı olmayıp, faydalı ve gecikmeden hemen yağmur ihsan et.” (Dua Mecmuası) deyin.
Bu şekilde dua ettikten sonra, felaketlerin olmaması adına, iki rekât namaz kılınız, hamd ve şükür etmek adına…
Mevla’m neylerse güzel eyler,
Konuşanlar boş söyler.
Kerim BAYDAK
kbaydak61-artan@hotmail.com