İSLAM dini, bir merhamet dinidir.
O kadar ki...
- Suda boğulanı...
- Ateşte yananı...
- Enkaz altında kalanı...
- Vebadan öleni...
- Sıtmadan öleni...
- Doğum sırasında öleni...
- Gurbette öleni...
Bile “ŞEHİT” saymıştır bu din.
*
İslam böyle bir dinken...
Bu dinin kötücül yobazları, amansız hastalığın pençesinde hayatını kaybeden Neslican’ı...
Sırf giyim tarzı nedeniyle cehenneme göndermek için azdıkça azdılar.
*
Bir tarafta...
Gurbette ölene, suda boğulana, ateşte yanana, enkaz altında kalana bile kıyamayan bir incelik var.
Diğer tarafta ise...
Tek bacağını kaybetmiş gencecik bir kızın kıyafetine kafayı takan sapık zihniyetli, yamyamvari bir kabalık var.
*
Bu kötücül ve azgın yobazlar cennete gidecekse...
Cennete gitmemeye razı olacaklar parmak kaldırsın lütfen.
ŞAMPİYON RIZA’YA GECİKMİŞ BİR KUTLAMA
RIZA Kayaalp güreşte dördüncü kez dünya şampiyonu oldu.
Bir değil, iki değil, üç değil... Tam dört kez... Müthiş bir başarı bu!
*
Rıza Kayaalp’e karşı bir mesafem var. Nedeni de Gezi olayları sırasında attığı ırkçı tweet’ler... Sırf o yüzden bizim Yozgat’ın medarı iftiharı olmasına rağmen elde ettiği olağanüstü başarının hakkını vermedim, veremedim.
*
Fakat dün bir de baktım ki... Neslican için “Şahit olduk. Kardeşimiz Neslican Tay’ın büyük imtihanına karşı gösterdiği tevekküle... Allah rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun” diye bir tweet atmış.
*
“Bunu yazan Rıza, muhakkak geçmişte attığı ırkçı tweet’lerden pişman olmuştur” diye umuyor ve Yozgatımızın gururunu canıgönülden kutluyorum: Helal olsun sana Rıza!
25 YIL ÖNCE/25 YIL SONRA
RECEP Tayyip Erdoğan, İstanbul’a belediye başkanı seçildiğinde...
“Necip Fazıl’ın oyunları, Şehir Tiyatroları’nda sergilenir artık” demiştik.
*
Aradan 25 yıl geçti. Erdoğan’ın çizgisinin takip edildiği bu 25 yıllık dönemde...
Mustafa Kutlu’nun kitabından uyarlanan oyun ile İskender Pala’nın çabasını saymazsak...
Muhafazakâr dünyanın ortaya çıkardığı tek bir oyun yazarı bile yok.
Hâlâ “Necip Fazıl” deniliyor, başka da bir şey denilmiyor.
*
Muhafazakâr dünyanın asıl sorunu işte bu kültürel kuraklıktır.
Ve çeyrek asır dediğimiz zaman dilimi, hiç de az bir süre değildir.
EN BAŞARILI 50 KADIN CEO’DAN BİRİ: AYŞİN ARCA
TURA Turizm’in Perakende İcra Kurulu üyesi Ayşin Arca’nın turizm alanında yaptıklarını yakından takip ediyorum. Cesur ve fark yaratan bir işkadını kendisi...
*
Bütün tur şirketleri, Türk vatandaşlarını dolar ve Euro ile yurtdışına tatile götürmek dışında bir seçenek yokmuş gibi davranırlarken...
O çıktı ve “Ben Türk vatandaşlarını Türk Lirası ile yurtdışına tatile göndereceğim” diye bir iddia koydu ortaya...
Ve başardı da!
*
Başarısının karşılığını da aldı. Capital ve Ekonomist dergilerinin öncülüğünde düzenlenen ve 2018 cirolarına göre belirlenen “Türkiye’nin en güçlü 50 kadın CEO’su” arasına girdi.
*
Bu arada...
Türk vatandaşlarının yurtdışına tatile gitmesine burun kıvıranlara Ayşin Arca’nın bir cevabı var... Dediği şu: “Yurtdışına seyahate giden her turist, kendi ülkesinin tanıtımını yapan bir elçidir.”
MISIR’DA BAŞKALDIRI
MISIR’da sokaklar hareketli... Sisi karşıtı protestolar başlamış bulunmakta.
Fakat ben şu ikilem arasında gidip gelmekteyim:
- Bir yandan “Ne olur devirin şu kibirli ve pis bir sırıtıştan ibaret olan Sisi adlı diktatörü” diye dualar ediyorum.
- Bir yandan da Mısır halkının özgürlük diye her ayağa kalkışının ardından daha beter bir diktatörlükle karşılaşmasına kafayı takıyorum.
İMAMOĞLU’NA NASIL MUHALEFET YAPILIR?
BU zamana kadar yıllarımızı...
CHP’ye... “AK Parti iktidarına karşı muhalefet nasıl yapılır” dersleri vermekle geçirdik.
*
Sanırım bundan sonra da yıllarımızı...
AK Parti’ye... “Ekrem İmamoğlu’na karşı nasıl muhalefet yapılır” dersleri vererek geçireceğiz.
*
Sayın AK Partililere ilk dersi verelim o zaman:
*
- Ekrem İmamoğlu’nun yaptığı her şey kötü değildir. Bu anlayıştan vazgeçin.
*
- İyi yaptığına iyi deyin ki... Kötü yaptığına kötü dediğinizde bir etkisi olsun.
*
- Mesela Esenler Otogarı’na el atması... İyi bir adım deyin.
*
- Mesela “Sabaha kadar yaşayan renkli ve canlı İstanbul” hayali... Güzel bir adım deyin.
*
- “Biz bu İmamoğlu’na adım attırmayacağız, görecek gününü” anlayışıyla hareket ederseniz... Hem halkın gözünde feci antipatik hale gelirsiniz, hem de İmamoğlu’na sığınılacak güvenli bir liman armağan etmiş olursunuz.
*
- Hakkında hemen kolayca yalanlanabilecek haberler uydurmayın... Gerçeğe, sadece gerçeğe dayanın.
*
- Ayrıca... Çok da aceleci olmayın... Daha yüz günü bile dolmadı adamın... “El insaf” dedirtmeyin.
Kaynak: Hürriyet http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ahmet-hakan/neslicani-cehenneme-gondermeye-calisan-kotu-ve-azgin-yobazlik-41335217