Hayat hikayesinden etkilendiğim iki kişi vardır. Biri Ömer HAYYAM diğeri NeyzenTEVFİK. Her ikisinin de yaşam felsefesi ve yaşadıkları bana ilginç gelmiştir. Hele, hele Neyzen Tevfik padişahlığı, kurtuluş dönemini ve cumhuriyeti yaşamış, bazen saraylara, konaklara misafir olmuş, bazen çöplükte yaşamış farklı bir kişilik olarak hafızalara kazınmıştır.
Uzun zamandır Neyzen hakkında yazmak istiyordum ama nasip olmadı. Bugün Neyzen’i tanımayanlar için ondan alıntılar yapacağım.
Neyzen ve saf bir Anadolu çocuğu olan Şaban Pendik’e gitmek üzere birlikte yaya olarak yola çıkarlar. Neyzen yolda yorulur, yorulunca da sinirlenir, sövüp saymaya başlar.
Şaban: aman baba der, ne yapıyorsun? Böyle sövüp sayarsan Allah seni cehennemde yakar.
Neyzen gülümser; ulan deli kerata, yakarsa kendi malını yakacak sana ne?
^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Kafayı iyice bulmuş, yalpalayarak giderken bir tanıdığına rastlar.
Yazık dostum, yazık, der karşısındaki. Canına hiç acımıyorsun. Bu gidişle fazla yaşayamazsın…..
Neyzen adamın yüzüne bakıp gülümser:
Ömür denilen, içi su dolu fıçıya benzer. İçindeki, azar,azar kullansan, hepsini de boşaltsan, mutlaka biter.
^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Aşırı içki yüzünden kendinden geçen bir sarhoş, Neyzen’in ensesine bir tokat yapıştırır. Bizimki hiç aldırış etmeden içkisini içmeyi sürdürür. Masadaki arkadaşı : tokatı yedin…. Der. Ne karşılık verdin ne de sesin çıktı…
Neyzen: peki, bir eşek çifte atsaydı sen ne yapardın.
^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Bir kalabalıkta sorarlar: Neyzen, çalarken mi neşelenirsin, yoksa neşeli olduğun zaman mı çalarsın?
Maliye bakanı hakkında yolsuzluk dedikodularının dolaştığı bir dönemdir. Neyzen: maliye vekili değilim ki çalarken zevk alayım der.
^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Kim demiş bizde bir demokratik idare yoktur,
Ne demek, olmasa elbet dışarıdan alırız!
Sırr edip karne usulüyle o gümrük malını,
Karaborsaya verir, biz bize benzer kalırız.
^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Kime sordumsa seni doğru cevap vermediler
Kimi alçak, kimi hırsız, kimi deyyus dediler.
Künyeni almak için partiye ettim telefon,
Bizdeki kayda göre, şimdi o meb’us dediler.
^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Senin aşkınla gönlüm sütlimanlık ya Resul-Allah
Kalın geldi fakire Müslümanlık ya Resul-Allah
^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Su-i tedbirimle öyle bozuldu ki işim,
Ağzıma s…tı felek, hem s…ti geçmişim.
^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^
Bir hazakat- zedeyim, midemi tıp tepti benim.
Kırk katır tepse yıkılmazdı şu aciz bedenim.
Kapladı her yanımı sancı, elem, ağrı, bere
Bir mezar oldu cihan, sanki etibba haşere !
Hastane sanarak çok yere girdim çıktım,
İbret aldım oralardan ve canımdan bıktım.
Neyzen TEVFİK küfürbaz, nüktedan kişiliği ile kendini her kesim insana sevdirmiş ve kabul ettirmiştir bu nedenle küfürleri bile sevenlerine şiir gibi gelir. Eğer şimdiye kadar Neyzen le tanışmadıysanız tavsiye ederim çok seveceksiniz.
ASIM ÖCAL
14-10-2012