Nihayet ezile, büzüle, kızgın, üzgün, ah, vah ede ede, 2020 yılı bitiyor,
İnşallah yaşanmışlıklarıyla devamı olacak bir yıl olmaz.
Yeni bir yıla merhaba diyeceğiz.
Diyeceğiz demesine de, 2020 yılından çok çektik.
Bu yıl da aklımıza gelebilecek-gelemeyecek neler yaşamadık ki!
İyi-kötü, acı-tatlı, hüzün sevinç dolu günleri, geride bırakmak üzereyiz.
Bu yıl kimine göre fek fazla bir şey ifade etmez iken, bazılarının yaşadıkları gerilim, sıkıntı, cefa ve işkence gibi oldu.
En sevdiklerimizi bir bir kaybedip, toprağa verdik, sessiz, sedasız.
Acılarımızı paylaşmadan, istemeden, daha ne olduğunu bile anlamadan, yalnızlaştık, üzüldük, yıkıldık.
Dünya âdeta dize geldi, yeni bir dünya biçimi oluşacak kadar farklılaştı.
Sanki dünyaya yeni bir format atılıyor, bilerek veya bilmeyerek!
Herhalde bu yıl yaşananları, insanlar yaşadığı sürece unutmayacaktır.
Gelecek nesillere nasıl anlatılacaklar ve onlar da nasıl anlayacaklar bilemiyorum.
Kazanımlar oldu mu bilmiyorum, ama kaybedilenler çokça kişinin canını yakmıştır, kalbini yaralamıştır, yüreğini parçalamıştır eminim.
Hiç kimse, “kazandıklarım, kaybettiklerimden çok oldu” diyemez, diye düşünüyorum.
Bu yıl da yaşayanlar, bilindik ve bilinmedik yerlerde, kim bilir neler neler yaşadılar.
Hep anlatılır ya, “doğanlar ölenlerden bir fazla olur” diye, ama eminim bu yıl için ölenler doğanlardan çok fazla olmuştur.
Bu yıl da hayatın anlamı, dostların dostluğu, sağlığın değeri, yaşamanın huzuru, bazı şeylerin yerine bazı şeylerin koyulup koyulamayacağı, gülümsemelerin ve kızgınlıkların ne kadar ekili olduğu ortaya çıkmış oldu.
Aslında hiçbir şeyin mutsuz ve huzursuz olmaya değmediğinin farkına varıldı.
Olan bitenin ruhumuza ne kadar zarar verdiğini gördük, gözlemledik.
Bazı değerlerin ruhumuza kattığı ışığa, verdiği huzura ne kadar ihtiyacımız olduğunu öğrendik.
Almanın, vermenin, paylaşmanın, yardımlaşmanın yüreklere acı mı yoksa mutluluk mu kattığını düşünmeye ve sorgulamaya başlayıp, büyük bir özeleştiri içerisine girdik.
Aslında yaptığımız, söylediğimiz birçok şeyin boş olduğunu öğrendik, yapamadığımız birçok şey için nedametler yaşadık.
Belki de 2020 yılı, bizi bize, gerçek özümüze döndürdü, kim bilir!
Yıl içerisinde, hesaplarımız da, planlarımız da açıklar verdiğimizi, hesap hataları yaptığımızın farkına vararak, bunları ilerleyen zamanlarda belki hemen yeni yılda kapatmak ve yenileriyle değiştirmek adına, umutla dolduk, ümit var olduk.
Belki de Hâkim-Mutlak ’ın bütün bunları değiştirmek adına, daha vademizin dolmadığını düşünerek; yeni yılda kendimizi yenilemiş olarak girecek, yaşanılanların ışığında ve gölgesinde farklı ve olumlu hesap-kitap yapacağız.
2020 olaylı, acayip bir yıl, acayipliklerle dolu bir yıl oldu.
2021, 2022 nasıl bir yıl bilemiyorum!
“Gelen gideni aratır” diye bir söz vardı,r ama inşallah öyle olmaz, yoksa işimiz zor olacak demektir.
Kerim BAYDAK
kbaydak61-artan@hotmail.com