Canım sıkıldığı için eski yazılarım arasında dolanıyordum. Bilgisayara kayıtlı çoğu. Yayınladıklarımı da koca harflerle “ YAYINLANDI” diye yazıyorum ki tekrara düşmeyeyim. Hâlbuki face anılarda verdikçe hepsini tekrarlıyorum.
Her neyse, bir baktım biri “ Oğlumun Yarın Doğum Günü” başlığını taşıyor. Öyle heyecanlandım ki, inşallah yayınlamamışımdır dedim içimden. Çünkü yarın oğlumun doğum günü yine. Bir şeyler yazmak istiyorum ama o gücü bulamıyorum kendimde. Fakat sayfayı açınca baktım ki bomboş. Hayal kırıklığı yaşadım. Demek ki geçen sene de yazamamışım, elim varmamış. Hâlbuki şunu aklımdan geçirdiğimi anımsıyorum. Rahmetli oğlumun 31Temmuz 1984 doğum tarihi.21 Mart 2018 tarihinde de defnedildi. Üç dört ay daha sıksaydı dişini, bir yaşını daha tamamlasaydı gibi saçma sapan şeyler gelmişti aklıma.
İşte böyle bir şey yas süreci; olmayacak şeylere takılırsın, çok tepki vermen beklenen yerde bakarsın donmuşsun, ufacık bir ayrıntı(taktığı şapkanın şekli, rengi gibi)olmadık yerde gözyaşlarına boğar seni. Daha neler neler…
Bunlar çok özel ve çok kıymetli şeyler benim için. Herkesle paylaşmak istemiyorum artık. İnciniyorum. Yalnızca bugün için karar verdim, bu kaybı yaşamış insanlarla paylaşmaya özen göstereceğim. Nitekim kampta iki yeni arkadaş edindim ve ikisi de bu konuda bana destek oluyorlar. Onlarla konuşurken kendimi kanıtlama gereği duymuyorum. Bir sürü gereksiz ayrıntılarla uğraşmıyorum. Canım yanıyor diyorum, o kadar.Aynı yangını yaşadıkları için anlıyorlar.
Bu doğum gününde yalnız değil oralarda oğlum. Argos yanında. Argos da bizim için çok önemli ve kıymetliydi ilişkimizde. En azından bu doğum gününde o yanında.Zaten o vesileyle de girmişti hayatımıza. Oğlum tek başına Fethiye’ de apartta yaşadığı bir dönemde satın almıştım Argos’ u, oğluma can yoldaşı olsun diye.Şimdi sorgulanacak birçok şey olsa da katkısı için sadece teşekkür etmek geçiyor içimden varlığına. Argos tek başına da benim için başlı başına bir değer.Nur içinde uyusunlar kuzucuklarım.Onlar benim canım.Can, adı üstünde.Argos’ da Can’ımın canı. Mitolojideki adını gerçekten yaşattı bize.Can’ ı gördüğünde tıpkı cezbeye tutulmuş gibi her tüyü titriyordu. Ona tutkusu bambaşkaydı.
Çok fazla ayrıntılarda boğulmadan, onları çok özlüyorum demek en iyisi sanırım. Oralara ulaşır mı bilmem,yine de en kocamanından kucak!