Bir.. ikiii.... üçççç...dörtttttt...
Dörtt.... üçççç...ikiiii ..... birrrr!
Van.. tu..trii.. for...
Olmadı, “lütfen baştan başlar mısınız sayın yüksek bir türlü seçemeyen başkanım”
-Efendim şimdi hukuk bilir!
~Hukuku kim bilir?
- Rakamlar!
~Onlar kim?
- Oyverenistler!
Oyverenistler, ahıra çevirdikleri bir caminin alt katında, seçimlere hile karıştırmak için toplanıp gizli gizli not tuttular. Kurul başkanı DONALT TRUMP herkesin dikkatli olmasını isterken, PUTİN şalvarını bağladığı anda “Bu son şansımız lütfen sonuca gidelim” dedi. Trump Putin’e hafiften göz kırpıp, “Demek sıcak denizlere ineceksin” diye takılırken MERKEL üçüncü havalimanına bir kez daha dişlerini gıcırdatarak baktı. Büfenin köşesinden kafasını uzatıp “Bende gelebilir miyim” diyen Kılıçdaroğlu’na herkes arkasını dönünce, Kılıçdaroğlu ağlamaklı gözlerle odasına kapanıp “İNCE MEHMET” okumaya devam etti!
Sözü alan Trump “ arkadaşlar bu yıl ne yapıp edip İstanbul seçimlerini almamız lazım. İç güçleri ortadan kaldırmazsak, nerde kalır bizim dış güçlüğümüz? Sarı saçlarıma deli gönlünü bağlayan o kadar çok muhterem kardeşim var ki, hepsi sandıklarda hile yapmak için can atıyor! Kimisi beni katlayıp sandık yapın diyor. Kimisi uçan mühür olmak istiyorum diyor. İnanın gözlerimiz doluyor bazen. Hileye o kadar açız ki, bu yıl sandıklardan hile fışkırtacağız inşallah! Oylar sayılırken parmağını ıslatmak isteyen kardeşlerimiz için, dili dışarda gezen yalakalardan bu yıl iyi bir kadro oluşturduk. İnternet üzerinden, sistemimize girmek isteyenler hırsız kardeşlerimize AKBİL sormayacağız. Galata köprüsünde balıkçı kılığında adamlarımız olacak. Anadolu’da oy kullanan, Avrupa’ya aktarılıp orda da oy kullanmaları sağlanacak! Gerekirse ölüleri kaldırıp OY kullandıracağız. Yığınla deri eldivenli, üstleri çıplak, dudakları kırmızı boyalı ajanlarımız olacak. Hamdolsun her şeyi düşündük. Değil mi sayın PUTİŞŞŞ!
Oy may MART Trump! Mart’ın sonu olacak şurup! Bizde çok önlem aldık. Çocuk bezi aldık bir sürü. Önlem bez! Giy giy gez! Ohhh espri yaptım. Gıdd gıdakkk Rus’um, suratım çok sıcak! Soğuk dururum ama, yanağımı döndüğümde kedi gibi olurum! Miyavşşşş! Trafoya girecek adamlarımız var hazırda! Bir sürü TEST ÖLÜŞÜ düzenledik. Gece trafolar havada dans eder gibi patlayacak! Kimse kendini patlamamış hissetmeyecek! Biz patlamamışların, üstü derili, ojeli garip gurebanın sahipleriyiz. İstanbul seçimlerini alacağız. Hem de 14 bin farkla! Aaaa nerden çıktı ondört, vallahi iyi değilim merkoşşş üstümü ört!
Bu yıl biz Almanya olarak suskun kaldık ama, boş durmadık. Şu havalimanını yaptılar ya kıskanmaktan kilo verdim be! Bunları sandığa gömmeyeceğiz de kimi gömeceğiz. Öyle hileler planladık ki, sandıklardan çıkan oyların hepsi bizim olacak. Onların Ahmet’inin mehmet’inin hileleri varsa bizim de HANS’ımızın ŞÖHREDER’imizin planları var. Bundan böyle kimse 1. dünya savaşında yenildik diye, bizimle beraber kendini yenik saymasına izin vermeyeceğiz. Yok öyle boş beleş yenilmek! Kıskana kıskana artık patladık yahu! Ne yapıp edip şu İstanbul’u alacağız. Benim TRUMPUM ve PUTİŞİM olduğu sürece kimse bizi yenemez. Belki ilçeleri bize vermeyecekler ama, sakın ha üzülmek yok! Birileri kendini patates, soğan ambarında zannedebilir. Onları inşallah topal penguene çevireceğiz! Geçen Galata kulesinden ellerimi gözlerime siper edip karşıki evlere baktım. Kadıköy dedim, hafiften bir öpücük attım ılık rüzgara. Dedim ki, ey rüzgar oğlu rüzgar çıksın sandıklardan oylar, uçur bizi şahlandır! ALMAN’IZ biz ama, siz oy verin biz ALIRIZ. Eyyy İstanbul dedim. İstanbul da buyur merkoşum dedi. Bu sefer yenelim bu iç güçleri, lütfen dedim. Gözlerini hafif kıstı istanbul. Sen merak etme merkoşş, bu sefer bizim bekamız. İnşallah enseye tokat attırmayacağız.
Güçlerini birleştiren putin merkel ve Trump seçim günü köstebek gibi girilmedik cep bırakmadı. Seçim sonuçlarını MANİAMPÜLE edip, oy sayan görevlilerin kafasını karıştırdı. 2879 kadar sayan görevlinin kulağına lorke lorke diye şarkı söyleyen TRUMP görevlinin “Kaç da kaldım” demesi üzerine kahkaha basıp kendini yere attı. Şaşırtıp gülüyor, güldükçe oylar mükerrer oluyordu. Vatan yahut ABD oluyordu!
Seçim bitmiş, oylar sayılmış, sonuçlar açıklanmaya başlanmıştı. Yüzde doksan sekiz nokta iki sayılınca, iktidar kaybedeceğini anlamıştı. Trump ve arkadaşları taksime doğru koşup kutlama yapacakken birden sayım durmuştu. Göklerden gelen bir karar vardı. Bulutların üzerinde Türkiye’yi koruyan ak sakallı dede AA’nın frekanslarına çöp dürtmüş, beynini cızırdatmıştı. Ara ara İMAMOĞLU sesi geliyor bir kaç saniye sonra BİNALİ diye sesler yayılıyordu. Neler oluyordu? Trump bir terslik olduğunu fark edince, arkadaşlarına hadi kaçalım diyebildi. Şalvarı düşen PUTİN MERKEL’in elinden tutup hızla Boğaz köprüsüne doğru koşmaya başladılar. Sayım durmuş, oylar havada uçuşuyordu. Köprüye varınca, Trump eliyle sus işareti yaptı. Merkel’in dudakları titredi. Karşıdan bir kurt uludu. Gece sessizliğe gömüldü. Sonuçlar az sonra. Rüya bittiyordu. Tepeden güneş pırıl pırıl patlıyordu. Galiba bu sefer HALK doğuyordu!
Sonuçlar açıklanınca kibir yerini tevazuya, yalan yerini gerçeğe, israf yerini tasarrufa, takiye yerini gerçeğe ve en önemlisi sadece ben bilirim yerini halka bırakmıştı. Hikayenin kahramanı Trump putin ve merkel köprüden suya düştü. Aslında kendini kandırmacaların hayali suya düşmüştü. Herkes yanındakini DÜRTSÜN! Böyle uyanır ancak, YATANLAR!
DİPNOT:
Zoraki Demokrat bir ülkede seçmenin biri eline verilen içi pusulalı seçmen zarfını açmak isteyince, görevli sandık memuru:
“Heyy!.. demiş, ne yapıyorsunuz?”
_ Bir şey yaptığım yok demiş seçmen, sadece kimi seçtiğimi bilmek istiyorum. Açmak isteyişim bu yüzden…
_ Olmaz öyle şey, demiş memur. Seçimin gizli olduğunu bilmiyor musun?