Sağlık Emekçilerine!

Abone Ol

Tüm dünyayı esir alan Korona Virüsü insan hayatını tahakküm altına almaya devam ediyor. Sen, ben, zengin, fakir, sosyal statü ayrımı yok.Herkes risk altında. 

 Sağlık Bakanı sık sık aralıklarla  açıklamalarında dile getiriyor. "Salgının Türkiye geneline yayıldığını söyleyebiliriz" diyor . O halde çok dikkatli olmalıyız.

 Çin'den alınan Corona virüs ilaçları 40 ile dağıtıldı. Diyeceksiniz ki, madem bu virüs ülke geneline yayılmışsa diğer illerimiz ne olacak?...
Hepimizin kafasındaki bu soru ya da sorulara  şeffaf bir şekilde  cevap verecek olan  Sağlık Bakanı ve Ülkeyi yönetenlerdir.
Bilim ve teknolojinin insan hayatındaki önemini kavramalıyız. 
Güney Kore'de koronavirüse karşı her gün 20 bin kişiye test uygulanıyor. Bu hızlı taramayı dilerim biz de yakalarız.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) daha çok test, daha çok tanı diyor.

Hayatımızın bu kadar risk altında olduğu bir dönem yaşamadık, aile içinde bile uzak mesafede duruyoruz. Bizler evlerimizde çıkmaz iken , hayatlarını bizleri yaşatmak için tehlikeye atan tüm Sağlık Çalışanlarımıza atfen bu yazıyı kaleme alıyorum.

Ülkelerin gelişmişlik düzeyinin temel göstergelerinden biri de  Sağlık  hizmetlerinden gelinen ve ulaşılan seviyedir. Hiç şüphesiz ki sağlık, insan için en büyük zenginliktir. İnsan sağlığının korunması, mevcut sağlık sorunlarının giderilmesi tüm insanlığın ve toplumların öncelikli  hedefi olmalıdır.  Dolayısıyla  hekimlik mesleği her zaman  kutsal, saygın ve onurlu bir meslek olarak görülmüştür.

Sağlık çalışanlarımızı her gün saat 21.00'de balkonlara çıkıp onları alkışlamak, minnettarlığımızı  dile  getirmek elbetteki çok güzel bir teşekkür yolu.Fakat yaşadıkları sorunlar ve sıkıntılar giderilmedikçe eksik ve yetersizdir. 
Dünyanın başına bela olan Corona Virüsü süreci vesilesiyle  Sağlık Sisteminin ve Sağlık  çalışanlarımızın ne kadar önemli olduğunu  bir kez daha anladık. 

Ülkemize baktığımız zaman;  O çağ atladık dedikleri Sağlık Sistemimizin ve Sağlık Çalışanlarımızın durumunun pek de içaçıcı olmadığını görüyoruz. 

Bakın son beş yılda 60 bin sağlık çalışanımız şiddete maruz kalmış.
-Sağlık çalışanlarımızın %70 i borçlu
- Çalışma koşullarının ağırlığı,fazla mesaileri ve bir de buna Corona Virüs eklendi.Şimdi daha çok enerji harcayacaklar, üstelik hayatlarını da tehlikeye atarak!...

Yapılan araştırmalarda  Türkiye'de 144 bin 827 doktor görev yapıyor. Bu doktorların 27 bin 853'ü özel hastanelerde çalışıyor.  Türkiye nüfusu göz önüne alındığında, sadece 1 doktora 568 kişi düştüğü görülüyor. Bu rakam OECD ülkeleri ile kıyaslandığında çok aşağılarda kalmakta. Türkiye’de 10 bin kişiye yaklaşık 17 doktor düşerken, bu rakam OECD ülkelerinde 10 bin kişiye 30 hekim civarında. Türkiye, kişi başına düşen hekim sayısında Güney Afrika, Endonezya gibi ülkelerle birlikte en alt sıralarda kalmakta.

Sağlık personelinin %73.8 i işiyle ilgili gelecek kaygısı taşıyor.
 %30 u Yoksulluk Sınırı altında bir gelire sahip.
Ortalama 100 Bin kişiye düşen hekim sayısı OECD ülkelerinde yaklaşık 339 iken ,Türkiye’de ise 179 kişi. Personel açığı varken, 200 bine yakın atanması yapılmayan Sağlık çalışanının olması dikkat çekicidir.

Benim bizzat tanıdığım, görüştüğüm ve sorunlarını bana iletikleri bir konu da Aile hekimlerimizdir.
Sağlık Sistemimiz içinde en önemli uygulamalardan biri de" Aile Hekimliği" Halen 25 bin 800 Aile Sağlığı Merkezinde toplam 24 Bin 350 Aile hekimi görev yapıyor.Aile Hekimi başına  düşen kayıtlı ortlama nüfus ise 3 Bin 550. Hasta sayısının fazlalığı her geçen gün listeye eklenen yeni görevler, çalışma güvencesizliği gibi birçok sorunla baş etmek zorundalar.

Sahada büyük bir özveriyle çalışan ve hasta  takiplerini  büyük bir yoğunlukla yapan Aile hekimleri ve Aile Sağlığı elamanlarının da istekleri karşılanmalıdır.Hastalarına en iyi şekilde hizmet verebilmesi ve yalnızca mesleklerine odaklanabilecekleri için  iyi bir ortam sunulmalıdır.

Diğer önemli bir konu da KHK ile ihraç edilmiş Sağlık Çalışanlarının göreve iadeleri bir an önce sağlanmalıdır. CHP Lideri Sn. Kemal Kılıçdaroğlu bu konuda çağrıda bulunmuştur. Bu konu önemsenmelidir.
Genel durum böyle, bir de bizim yerele değinelim.
Örneğin Gölbaşı ilçemizde araştırdığım kadarıyla şu anda en büyük sıkıntı eksik branş doktorları
KBB uzmanı yok.
Göz uzmanının tayini çıktı.
Korona açısından koruyucu ekipman eksikliği var
Test kiti yok vb. Bu konuda yetkilileri duyarlı olmaya davet ediyorum.

Bu süreçte ve şimdi tam da zamanı. Sağlık Çalışanlarımızı korumak , onların çalışma Koşullarını iyileştirmek zorundayız. Onları korumak, her türlü kolaylığı sağlamak başta Siyasi yetkililer olmak üzere hepimizin sorumluluğudur.

Tüm dünyanın ve ülkemizin  zorlu bir süreçten geçtiği şu günlerde kendi canını tehlikeye atarak ,fedakarca görevini yapan  doktor ve sağlık çalışanlarımıza yoğun emekleri için yürekten teşekkür ederim. Saygılarımla 

25.03.2020
Fatma Ulubey