Her yıl memleketimizde ve bizim inisiyatifimiz dışında ortaya çıkan farklı virüs türleriyle uğraşmak zorunda kalıyoruz.
AİDS, Deli Dana, Hiv, Sars, Kuş Gribi, (KKKA) virüslü kenelerle ve kısa bir süre önce Hanta virüsü, halen dünyanın başına belâ olan Ebola virüsü...
Şimdi de hortlayan bir ROTA VİRÜSÜ salgını var.
Kış ve bahar aylarında daha çok ortaya çıkıyormuş.
Hastaneler çocuklarla doluyor.
Özellikle 1-2 yaşlarına kadar, küçük çocukların, bebeklerin ölümüne sebep oluyor.
Yani 6 yaşa kadar olan çocuklar, daha çok ve çabuk yakalanıyor.
Sebepler arasında kirli sular ve kirli meyveler olarak gösteriliyor.
Kusma, ishal ve vücudun susuz kalması, en büyük belirtisiymiş.
Dışkı, sarılma, öpüşme benzeri yollarla bulaşabiliyor.
Dikkatli olmakta fayda var.
Küçük çocuğu olanlar daha dikkatli olmalılar.
Çünkü belli standart bir tedavisi yokmuş.
Ha unutmadan, bir de el, ayak ve ağız virüsü (hastalığı) varmış!
Kimlerden mi bulaşıyor?
Artık onu da demeyim ya!
***
Yaptığınız veya söylediğiniz her şey, başkalarının hoşuna gitmeyebilir.
Her şeyi başkalarının beğensin, hoşuna gitsin diye de yapmazsınız, yapmamalısınız, yapılmamalıdır da.
Aç kaldığınızda, maddi-manevi bir sıkıntı içerisine girdiğinizde; kimse destek çıkmaz ve kimse yardımınıza gelmez.(Tabi bazı istisnalar hariç)
Kimse kimsenin ekmeğini, aşını vermez, tabi kimse kimsenin mezarına girmez ve girmeyeceğine göre; insan doğru bildiği, uygun gördüğü, inandığı, doğru yolda, olumlu olan her şeyi yapmakta serbesttir.
Yaptığınız şeyler, kimsenin menfaatine dokunmuyorsa, zarar vermiyorsa, kimsenin sizden hesap sormasına ve alınmasına da gerek yoktur.
İnsanın madem ki hür iradesi, idrak etme, yorumlama kabiliyeti var, o halde doğru bildiğiniz yolda devam.
Kimin ne dediği o kadar da önemli değil.
Önemli olan, Hakim-i Mutlak’ın ne dediğidir.
Kerim BAYDAK