Halkın yönetime katılmasının önünü açan çok partili siyasal sistem, 1789 büyük Fransız Devrimi ile gündeme geldi. Süreç içinde gelişti. Çalışma ilkelerini, iç dinamiklerini kurum ve kurullarını, oluşturdu.
Süreç içinde Batı Avrupa ülkeleri, çok partili siyasal sistemi benimsediler.
Çok partili siyasal sistemle yönetilmeye başladılar.
İlke ve kurallarına göre işleyen çok partili siyasal sistem ve halkın yönetime katılması ve yönetimde belirleyici olması ile birlikte Batı Avrupa’da demokrasi ve hukuk gelişti.
Hak ve özgürlükler gelişti ve güvenceye kavuştu.
Eğitim, bilim ve teknoloji gelişti.
İleri teknolojiye dayalı katma değeri yüksek zenginlik yaratan üretim yapılmaya başlandı.
İlke ve kurallarına göre işleme olanağı bulan çok partili siyasal sistem ve halkın yönetime katılmasının sunduğu fırsatlar sayesinde Batı Avrupa ülkeleri gelişti, kalkındı ve zenginleşti. Halkın yaşam kalitesi iyileşti ve yükseldi.
Gelişmekte olan ve geri kalmış olan ülkelere, teknoloji ihraç etmeye başladı.
İki tür siyaset ve siyasetçi vardır.
Ülke için, halk için, ülkeye ve halka hizmet etmek için, ülkenin ve halkın kalkınması ve zenginleşmesi için yapılan siyaset.
Siyaseti, halk için, ülkeye ve halka hizmet etmek için, ülkenin kalkınması ve zenginleşmesi için yapan siyasetçi.
kendisi için, kendisine ve yakınlarına fayda sağlamak için, kendisini ve yakınlarını zenginleştirmek için yapan siyaset ve siyasetçi.
Türkiye, 1 Kasım 1945 tarihinde tek parti anlayışına dayanan siyasal sistemden çok partili siyasal sisteme geçildi.
Dönemsel olarak iktidar olan partiler, bu partilerin milletvekilleri, ülke için ve halkın için değil, ülkeye ve halka fayda sağlamak için değil, ülkeyi ve halkı kalkındırmak ve zenginleştirmek için değil, kendilerine ve yakınlarına fayda sağlamak, kendilerini ve yakınlarını zenginleştirmek için siyaset yaptılar.
Türkiye zenginleşemedi ve kalkınamadı. Fakat iktidar olan partilerin milletvekilleri ve yakınları kalkındı ve zenginleşti.
İlke ve kurallarına göre işleme olanağı bulamayan çok partili siyasal sistem:
Kurumlarını ve kurullarını oluşturamadı.
İç dinamik yaratamadı.
Demokrasinin, hukukun, hak ve özgürlüklerin gelişmesine,
Eğitim, bilim ve teknoloji gelişmesine
İleri teknolojiye dayalı, katma değeri yüksek zenginlik yaratan üretim yapılamasına,
Beklenen katkıyı sağlayamadı.
Türkiye üzerine oturduğu coğrafyanın kendisine sunduğu jeopolitik fırsatlarına,
Yer altı ve yer üstü varlıklarına,
Tarihi ve kültürel zenginliklerine,
Genç ve dinamik insan potansiyeline rağmen
Kalkınamadı, gelişemedi ve zenginleşemedi.
Aş ve iş sorununu çözülemedi.
Barış ve huzura kavuşamadı.
Rakipleri ile girdiği yarışta başarısız oldu ve geride kaldı.
Türkiye’nin sorunlarını çözebilmesi, gelişmesi, kalkınması zenginleşmesi, barış ve huzura kavuşabilmesi, rakipleri ile girdiği yarışta başarılı olabilmesi ve öne geçebilmesi için, çok partili siyasal sistemin ilke ve kuralarına göre işlemesi/ işletilmesi gerekiyor.
Bunu yapmayan Türkiye, her geçen gün daha da geriler ve yoksullaşır.