Özellikle toplumun Coronavirüs belasıyla birlikte derin acılar çektiği, bir taraftan canıyla cebeleşirken diğer taraftan sevdiklerini kaybetmesinin verdiği sarsıntı ve bunun yanında bir de yaşadığı ekonomik sıkıntılarla başa çıkma durumuyla ilgili bir hayli yorgun halkımız.
Virüsün bizde yarattığı derin tahribat , yaşam şeklimiz, sosyal ilişkiler ,daha doğrusu toplumsal yaşamımızı kökten değiştirdi diyebilirim.
Yaşam denilen bu çarkta herkes övütülüyorken, neden el ele olmayı başaramıyoruz?....
Düşünüyorum da Türkiye toplumunun kutuplaşmadığı, birbirini ötekileştirmediği,kamplaşmanın olmadığı bir tek günü gösterebilir misiniz bana?...
#SeçmenRahatsız
Özellikle son yıllarda ,son günlerde Ülkemizde siyasi partilerin üst yöneticilerinin üslupları birbirine suçlayıcı sözleri hakarete varan boyuta ulaşıyor. İktidar partisi ile Ana Muhalefet partisi ,diğer muhalefet partileri arasında yaşanan söz düellosu!... (Parti ayırmaksızın söylüyorum) Giderek sertleşen siyasi üslup; Siyasilerin hedef kitlesi Halk yani Seçmen olduğuna göre ve benim de sahada gördüğüm, seçmenin bu söylemlerden, kavgalardan çok rahatsız olduğudur.
#BaşkaBirTehlike
Fakat başka bir tehlike var:"Fanatik partililerin destekçileri “ Genel başkanlarımız bu sözleri söyleyebiliyorsa o halde ben de aynı üslupla karşımdaki partileri,ya da kişileri suçlayabilirim” anlayışıyla hareket etme eylemine giriyor.
Nitekim Sosyal medya üzerindeki trollerin saldırısını neyle izah edebiliriz?...
Normal bir eleştiriye bile tahammül edilmeyerek saldırıya geçiliyor!. ..
Sert üslup konusunda uzmanlar ne diyor?...
#SİYASALİletişimUzmanları da,
“Türk siyasetinin hakaretten çok ironi ve mizaha ihtiyacı var diyor. Burada aslolan bir şey daha var, o da yaşanılanlardan siyasetçilerin ders çıkarmadığı gerçeği. Özellikle kadınlar üzerinden yürütülen ‘nefret’ ve ‘ötekileştirme’ söylemleri tehlikeli ve asla kabul edilemez. Bu noktada halka da örnek olması açısından acilen yeni bir dil geliştirilmeli.”deniliyor ki, bu söyleme tamamen katılıyorum.
Bakın, ülkeyi yönetenlerin hedef göstermesi doğru değildir, bunun sakıncalarını yer yer yaşıyoruz.
#SiyasetçilerinGörevi
Liderler ya da siyasetçiler ya da toplumun önde gelenleri diyelim; içinde bulundukları toplumların gelişimine ,ilerlemesine ,o toplumun sorunlarını bitirmesine öncülük etmelidir!...
Toplumun gergin olduğu bir ortamda siyasilerin de sert konuşmalarını ekleyin. Konuşmalarla ülke içinde huzursuzluk daha da artabilir. Buna bir de yandaş medyanın çanak tutup konuşmaları yanlı olarak abartılı şekilde halka yansıtmasıyla işin boyutu daha da artabilir!...
Bu yüzden siyasetçilerin kelimeleri seçerken daha itina göstermeleri gerektiğini düşünüyorum. Kavganın, kötü sözün, dışlamanın hiçbirimize bir faydası olmayacağını, aksine toplumun düzenini, huzurunu olumsuz yönde etkileyeceği muhakkak!...
#KonuşmuyoruzBağırıyoruz
Bizler konuşabiliriz, birbirimizin fikirlerine saygı duyarak, anlayarak, güzelce anlatarak yaşadıkça hiçbir kuvvetin bizi huzursuz edemeyeceğini biliyorum. Bu yüzden siyasetin dilinin, üslubunun ve tavrının değişmesini diliyorum.
Tabiki zaman zaman siyasiler arasında sert tartışmalar, atışmalar olabilir, demokraside olması gereken de budur. Fakat son zamanlarda bu tartışmaların dozu arttı, halkı kamplaştırdı. Düşüncesi kendisiyle aynı olmayanı düşman görecek seviyeye çıkarttı.
#HalaZamanVar
Değerli okurlar, biliyorum siz de bu konuda bana katılacaksınız. Geçmiş yıllarda tüm siyasi parti liderlerimizin birarada, açık oturumda ülke meselelerini tartışırken, halkın heyacanla televizyona kitlendiği günleri özlüyorum. Liderler tartışır, bazen birbilerine kızarak , seslerini yükselterek bazen de gülümseyek konuşurlardı . Siyasetçilerle ilgili sevimli karikatürler çizilirdi. Belki geç olmakla beraber bugün de bu birlikteliği sağlayabilsek. Hala zaman var. Bu sıcak hava ekonomiye de yansımaz mı, ne dersiniz?...
Unutulmamalıdır ki,
Siyasetçilerin ağzından çıkan her kelime, toplumda hitap ettikleri kesimlerin eylemlerine de yön veriyor. Siyasetçiler elbette birbirlerinin tutum ve davranışlarını eleştirebilirler, hatta eleştirmeliler de ama yanlış gördüğü şey konusunda aşağılamak yerine yapıcı bir dille sorunu dile getirmeliler.
Son günde yaşanan gerilimler , siyasi kutuplaşmalar ,hedef göstermelerin sonucu değilse nedir ?...
Gelecek Partisi Genel BaşkanYardımcısı Sn. Selçuk Özdağ ve #YeniçağGazetesi Ankara temsilcisi Sn.Orhan Uğuroğlu, Ülkü Ocakları eski başkanı Afşin Hatipoğlu'nu hedef alan saldıları esefle kınadığımı bir kez daha belirtmek isterim.
Demokrasiyi içselleştirmek ,toplumsal barışı korumak zorundayız.
Ülkemizin toplumsal barışa, huzura,güvene muhtaç olduğu bir dönemde, siyasilerin bu acımasız, hakaret içiren yakışıksız üsluba son vermeleri çağrısında bulunyorum!...
#YunusEmre
Bakın Yunus Emre ne güzel söylüyor,
"Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz
Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı
Söz ola ağulu aşı, bal ile yağ ede bir söz"
Yine bir dörtlüğünde,“Gelin tanış olalım, işi kolay kılalım
Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz..”
Sevginin, kardeşliğin, barışın hakim olduğu bir dünya dileğiyle!....16. 01.2021
Fatma Ulubey