Fani dünyada mevcut olana ya da olmayana...
Acıtana sancıtana, sırıtana, kırıtana...
Yaralayan, kırıp döken, vuran, vurulan her şeyi anlatmak için içinden geçenleri önemsemiyorsan…
İçinde gerçek olmadığı halde, doğru olduğunu düşündüklerin aslında doğru değilse,
Şu kısacık yaşamın kargaşasında kaybolmuş, karmaşa ve hengâme içerisinde onca insanın bildiğini sandığı doğruları aslında yanlış olduğunu görüyorsan…
Yitip giden sevdalar gibi, artık kendin değilsen ve “Ben, ya bu işin sonunu getiremezsem.” diye kendinden şüphe ediyorsan…
Kim yanlış, kim doğru, kim yürekli, kim tırsak, kim kendinden başkası bilemiyorsan, karar veremiyorsan…
Yüreğinin acısı, hangi yaradan, hangi darbeden geliyor hissedemiyorsan…
Bazen gözdeki bakışa herhangi bir anlam yükleyemiyorsan…
Bunca yıldır “Hayallerim, ya boş bir koşuşturmaysa” diye düşündüklerinden şüphe ediyorsan…
Düşlerin aslında gerçek olmadığını ve senin umut ettiğin her şey de bir düşse...
Yüreğine saklıdığın her sevda, her sevgi kırıntısı ufak bir oyundan ibaret olup, anlaşılmaz bir acı ve ıstırap veriyorsa…
En yakın dost bildiklerin, artık uzak durarak düşmanca davranıyorlarsa…
Uğruna hayatını vermekten bile çekinmediğin değerler, edinimler artık yoksa…
Hayatına giren her ne ise, bilmediğin, anlamadığın bir diyardan gelmiş gibiyseler…
Bilmediğin, anlayamadığın nağmelerle şarkılar söyleniyorsa ve sen söylenilen her şarkıya, her seferinde yanlış tondan ve makamdan giriyorsan…
Gözlerini kısmadan, baktığın hedefteki ışık, aslında aydınlanması mümkün görünmeyen bir karanlıksa…
Sen, bu karanlığı aydınlanamaz sanmışsan, bilinmezliklere doğru yok olup gitmekteysen…
Hayatta bana kalanların sorun, sıkıntı ve stres hep en büyüğü diye düşünüyorsan…
Sen, her seferinde karşılaştığın problemleri çözdüğünü düşünmene rağmen bir türlü çözememişsen…
Ya, komşunun komşuyu tanımadığı apartman yaşamında üst katta oturanlar psikopatsa ve sen bunu görsel ve işitsel medyadan, basın yayından bir yazıyı okuduğunda ve fotoğraflarına baktığında fark ettiysen…
Ya, sen yıllarca sevdiğini sandığın yemek, içmek, giymek gibi benzeri her şeyi başkaları sana dayatmışsa…
Eyy! İnsan!!!
Hayat denilen bu karmaşanın ve hengâmenin içinden çıkmak ve huzura ermek için. bir fikrin var mı?
Söyler misin?
Yaşayınca insan, fani dünyada,
İster Konya olsun, ister Kenya’da,
Doğruyu bulmada, zorlanmış isen,
Düşün, kendine gel, uyan ey insan!
Kerim BAYDAK
kbaydak61-artan@hotmail.com