Gelişmiş ülkeler de su kullanır.
Gelişmemiş ülkelerde su kullanır.
“Temizlik imandan gelir” diyen İslam ülkeleri de su kullanır.
Cenab-ı Allah, herkese faydalanması için, su denen dünyanın en güzel nimetini vermiştir.
İnsana düşen ona şükretmek, hamt etmek. Ancak bahse konu ülkeler arasında, su sarfiyatında inanılmaz uçurumlar mevcut.
Bazı ülkelerde su çok olmasına rağmen, gayet nizam ve intizamlı, dikkatli ve bilinçli su sarfiyatı yaparken, bazı ülkeler su kıtlığı yaşadıklarından, isteseler de suyu birçok ihtiyaçları için yeterince kullanamazlar.
Sorumsuzluk neticesinde, her zaman su konusunda çeşitli tutarsızlıklar ve dengesizlikler ortaya çıkmıştır.
Özellikle az gelişmiş ülkelerde ve su kullanım konusunda yeterince bilince sahip olunamadığı için, su kaynakları her geçen gün azalmakta, ciddi anlamda suya bağlı hastalıklar artmakta ve sorunlar ortaya çıkmaktadır.
Yaşanan savaşlar, bilinçsizce ve hoyratça harcanan su kaynakları, suyu kirleten çeşitli teknoloji ve enerji kaynakları, her geçen gün suya olan ihtiyacı daha da gerekli hale getirmektedir.
Yaklaşık 50 yıl sonra, su kaynakları yönünden zengin olan ülkeler, gelişmiş olan ülkelerin hedefi haline geleceği öngörüsü, gelecekte insanların çok sıkıntılar yaşayacağının göstergesi olmaktadır.
Şimdiler de olduğu gibi gelecekte de güçler dengesinde, eşitlik, adalet ve adaletli dağılım konusunda sürekli sorunlar ve problemler söz konusu olacaktır.
Su kaynaklarından yoksun olan ülkelerin, bugünlerde içerisinde oldukları bela ve musibetler ile sağlık ve yaşamanın kalitesi anlamında, neler çektiğine şahit oluyoruz.
İşte Afrika ülkeleri göz önünde!..
İnsanların en temel ihtiyacı olan su kaynakları bulunmadığından, yerin yüzlerce metre altından kuyularla çıkarılmaya çalışılıyor ve hijyen kurallarımdan yoksun olarak içildiğinde, sayısız hastalığı davetiye çıkarıyor, çoğu zaman toplu ölümlere bile sebep oluyor.
Belki ekonomik sayısız kazanımlara sahip olabiliriz.
Bu kazanımlarımızın, bu dünyayı kurtarmayacağını da bilmemiz gerekiyor.
İnsan olarak temel kazanımlarımız ve gereksinimlerimizin toplumların var olma sürecinde, hepimizin sorumlu olduğunu artık bilmemiz ve farkında olmamız gerekiyor.
Öncelikle ailemizdeki çoluk çocuğumuzdan başlamak üzere, mevcut su kaynaklarının kullanımı konusunda, yeteri kadar bilinçlendirmeli ve eğitmeliyiz.
Suyu usülünce kullanmalı, gereksiz su sarfiyatında bulunanları uyarmayı bir vatandaşlık görev ve sorumluluğu olarak addetmeliyiz.
Toplumda yaşayan bireyler olarak bilinçli olduğumuz sürece, öncelikle kendimizden başlamak üzere, dünya üzerindeki birçok şeyi değiştirebileceğimizi unutmayalım.
Suyumuzu kirletebilecek her türlü materyalden uzak kalmalı ve usulüne uygun kullanmalı ve zararlıları imha etmeliyiz.
Örneğin, bir pilin ne kadar temiz suyu kirletebileceğini hemen herkes bilmektedir.
Teknolojik ve kimyasal atıklar, düzensiz ve dengesiz, sorumsuzca harcanan sulara, gün gelir bir damlasına bile muhtaç olabiliriz.
Böyle devam ederse, inanın o gün pek de uzak görünmüyor.
Dikkatli olmalıyız!
Kerim BAYDAK
kbaydak61-artan@hotmail.com