Irkçı bir yapıyı yansıtan Yahudi öğretilerinin tamamına “Tora” adı verilir. Yahudilerin çok önem verdiği, Tevrat'ın bir anlamda tefsiri niteliğindeki “Talmud” yine yahudilerce tevrat gibi kutsal sayılan önemli bir dini kitaplarıdır. Yahudi öğretilerinin tamamının adı olarak Tora, yazılı ve sözlü olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
Yahudiler, Rabbânî çoğunluk itibariyle sözlü Tora’ya çok önem verirler. Onlara göre, sözlü Tora da vahiy eseridir ve o olmadan yazılı Tora anlaşılamaz.
Talmud herkese açık bir kitap değildir. Yahudiler, ırkçı faşist düşüncelerini bu kutsal saydıkları kitaptan almışlardır. Aşağıdaki cümleler bu kitaptan alıntıdır: ( Mevlüt Uluğtekin Yılmaz, Yeniçağ Gazetesi, 15 Mart 2018)
Yahudi olmayanların malları, çölde ayağınızın altındaki sahipsiz araziye benzer, kim evvel alırsa onun olur. ( Talmud Baba, Bathra, Kısım 54)
Yahudi olmayanların kanını akıtmak Yahova'ya kurban takdim etmektir. ( Talmud, Hoşem Hamişpat, Yoreh Deah, Sultan Arah)
Yahudilik maksat ve gayesi için işlenen bütün günahlar, gizli olmak şartı ile mubahtır.
Yalnız Yahudi olanlara insan gözüyle bakılır. Yahudi olmayanlar birer hayvandır.
Hırsızlık etmeyiniz emri sadece Yahudiler içindir. Diğer milletlerin canları ve malları helaldir.
Yahudi olmayanların ırzı, namusu helaldir. Zina etmeyeceksin emri Yahudiler içindir.
Yahudi olmayan herkes putperesttir ve doğrudan cehenneme gidecektir.
Bir Yahudi kızın bekâreti iki yüz “zuz” (gümüş madeni para) değerindedir. Bu miktar pazarlık edilerek düşürülebilir.
Yahudiliğe göre Tanrı ile insan arasında iki ahid yapılmış olup bu ahidler çok önemlidir.
Birinci ahid Elohim’in Hz. Nuh’la yaptığı ve insanların tamamını kapsayan evrensel bir sözleşmedir. ( Tekvin 9/8-17)
Eloha: Tanrı, Elohim: Tanrılar demektir. Elohai: Tanrım, Elohaynu: Tanrımız şeklinde varyasyonları vardır. Eloh dişil bir kelimedir, arkasına eril çoğul eki "im" gelmiştir. Elohim kelimesi aynı zamanda prens, kral vs gibi yüksek rütbeliler için kullanılan bir kelimedir. Kutsal Kitap`ta Tanrı`nın gücünün, yöneticilik ve adalet özelliklerinin geçtiği yerlerde kullanılmıştır.
İkinci ahid ise Hz. İbrahim’le yapılan bir ahiddir. Bu ahid ise sadece İsrailoğullarını kapsamaktadır. Bu ahidlerle “İsrail oğullarının seçilmiş oldukları ve başka milletleri idare etme hakkına sahip oldukları” belirtilmektedir. Eski Ahid’de “Tanrı’nın seçtiği çocuklar” tabiri ile İsrail oğullarının kanlarının korunduğu, diğer insanların ve kabilelerin dışlandığı belirtilmiştir. Bu nedenle seçilmişlik ve diğer kavimler üzerinde otorite ve yönetme fikri Yahudilerce Tanrı tarafından kendilerine bağışlanmış bir fikir olarak kabul görmektedir.