Heyecanım doruktaydı…
Samsat ilçemizde bulunan Sahabe Safvan b. Muattal topraklarından, İstanbul Eyüp ilçesinde bulunan Ebu Eyyub el-Ensari`nin medfun bulunduğu topraklara selam götürecektim.
Anadolu topraklarında binlerce sahabe, şehit, alim kabirleri bulunmaktadır. Ancak sahih kaynaklarda yeri kesin olarak bilinen sadece iki sahabe kabri mevcuttur; Eyyub el-Ensari ve Safvan b. Muattal…
Belki de, İstanbul bizim için onun için sıcaktı. Belki de, sahabe kardeşliğinin yansımasını kendimizde görebilmenin heyecanı vardı içimizde.
İşte bu nedenle Adıyaman Tanıtım Günleri için ayak bastığım İstanbul`da ilk işim; Eyyub Sultan`ı ziyaret ederek Samsat`tan selam götürmek oldu.
Gelelim tanıtım günlerine…
Böylesi büyük bir organizasyonda onlarca eksik sayabilirsiniz. Onlarca hata var diyebilirsiniz. Bunun yanında yüzlerce güzel şey yazabilir, olumlu yönlerini görebilirsiniz. Bu tamamen bakış açısı ile ilintilidir.
Yerinde oturup "şu şöyle olmalıydı" demek kolay. "Ben olsam böyle yapardım" demesi de kolay. Ama iş o kadar basit değil işte. Birileri çıkıp "buyurun siz yapın, şimdiye kadar niye yapmadınız" derse cevabınız ne olur?
Geçen yıl Ankara Atatürk Kültür Merkezi`nde yapılan "Adıyaman Tanıtım Günleri"ne gittiğimizde herkes gözü kapalı gidiyordu. Ne yapılacağını kimse bilmiyor, kendince bir şeyler yapıyordu. Bu seneki stantlara baktığımızda daha farklı düşünceler üretildiği, daha görsel stantlar kurulduğunu gördük.
Bu anlamda özellikle Besni ilçesini örnek göstermek mümkün. Belediye ve Kaymakamlık işbirliğindeki stant göze çarpar güzellikte ve tanıtım ruhunu yansıtmaktaydı.
Adıyaman Tanıtım Günleri etkinliği belki mükemmel bir organizasyon değildi ama eksiği fazlası ile yapılabilecek en güzeli yapılmıştı diyebilirim.
Her yapılan etkinlikten dersler çıkaracağız. Daha iyisini yapmaya çalışacağız. Ben eleştiri veya övgüden ziyade bir iki önerimi dile getirmek istiyorum.
Adıyaman`ı "huzur şehri" olarak sunuyoruz. Sahabe kardeşliğini ön plana çıkarıyoruz. Bunlar doğru tespitler. Bunu dışarıya sadece söylem olarak yansıtmamız eksik kalır. Bu nedenle şöyle bir öneride bulunmak istiyorum; Mesela alanın girişine genişçe bir alanda Alevi, Suni, Süryani, Türkmen, Kürt, Türk gibi Adıyaman`da yaşayan vatandaşlarımızın giyim, kuşam ve kültürlerini yansıtan ortak bir stant oluşturabilir, bu standın adına da " Hoşgörü, barış ve huzur standı" adını koyabiliriz.
Bundan sonraki tanıtım günlerinde Adıyaman`da yetişmiş beyin güçlerini tanıtabilir, yazar ve şairlerimizi ön plana çıkarabilir, markalarımızı dünyaya duyurabiliriz. Seyyid Muhammed Raşid Erol, Kâzım Yardımcı gibi yakın tarihimizde yaşamış ilim adamlarını, halen hayatta olan yazar ve şairlerimizi eserleri ile tanıtabiliriz. Böyle bir girişim bizlerin düşünen, üreten ve paylaşan bir toplum olduğumuzu yansıtır.
Hadi Adıyaman Belediyesini bu sene hiç yazmayalım. Biraz daha zaman tanıyalım ama Adıyaman Üniversitesinin yaptıkları bilimsel çalışmalarla, önümüzdeki süreçte planlanan projelerle, hatta yeni icat ve keşiflerle ön plana çıkmasını istiyoruz. Üniversite adaylarını cezp edecek yurtları, spor salonları ve sosyal donatıları ile görücüye çıkması gerekiyor.
Böylesi kapsamlı ve profesyonel tanıtım günleri ile önümüzdeki birkaç yıl içinde ilimize karşı algıda pozitif değişim olacağını düşünüyorum. Zaman içerisinde bu algı ticari hayatta da kendini gösterecektir.
Bürokrasi, siyasiler, sivil toplum kuruluşları, işadamları, basın ve bütün halk olarak Adıyaman`ın içinde bulunduğu dar boğazı açmak adına bir birimize kenetlenmeli, güç birliği yapmalı ve böylesi önemli organizasyonlarla kendimizi göstermeliyiz.
Adıyaman`ın yatırım, turizm, eğitim, sağlık ve en önemlisi de yaşanılacak huzurlu bir kent olduğunu bütün dünyaya sunmalıyız.
Ben şahsım adına "Adıyaman Tanıtım Günleri" nin yararlı olduğu kanaatini taşıyorum. Bu işin öncülüğünü yapan başta Sayın Valimiz Mahmut Demirtaş, Ak Parti Grup Başkan Vekili Ahmet Aydın ve diğer milletvekillerimiz, Vali Yardımcısı Murat Süzen, ilçe kaymakamları ve Belediye Başkanları ile bütün emeği geçenleri yürekten tebrik ediyorum.
Daha kapsamlı ve güzel organizasyonlarda buluşmak dileğiyle…