28 Haziran 2017 tarihli Star gazetesinde “Terörün yeni finans kaynağı” başlıklı haberin yayınlandığını ilk kez Mercan TV Program Yapımcısı Mustafa Aloğlu’nun sosyal medyadaki kısa gönderisiyle öğrendim. Haberin tamamını gazeteden okuduktan sonra facebook’ta;
“Star Gazetesine Açık Davet: Star gazetesinin 28.6.2017 tarihli manşet haberinde Adıyaman veya başka bir il adı geçmese de ailesinin geçimi için birkaç evleklik tarlasında dağ tütünü üretim, dağıtım ve içiminin yapıldığı yöre ve insanlarının adeta POTANSİYEL TERÖRİZM FİNANSÖRÜ olduğu konusunda subliminal mesajlar içeren 12.sayfadaki devamını birlikte okuyabiliriz. Haberin muhabir ve diğer yetkililerini, bu işle uğraşan halkın gerçekten TERÖRİZM FİNANSÖRÜ mü, yoksa çoluk çocuğuna rızık götürme derdinde olan KENDİ EVİNİN FİNANSÖRÜ mü olduğunu bizzat GÖRMELERİ ve gerekirse bize de GÖSTERMELERİ İÇİN en samimi duygularla Adıyaman’a DAVET EDİYORUM.
Yok, eğer Adıyaman yönünden böyle bir mesaj vermek niyetinde değilseler buna dair AÇIKLAMA YAPMALARINI bekliyorum. Saygılarımla…” diye gönderide bulundum. Milletvekillerimize de haberin resmini gönderdim. Bu arada milletvekillerimiz dâhil kamuoyunda oluşan yığınla tepkiyi, hatta bazen kastı aşan ifadeleri internet sitelerinde ve sosyal medyada okudum, izledim.
Rahmetli vali Recep Yazıcıoğlu’nun deyimiyle “söylenmeyip söylemek için” bir dostumdan öğrendiğim ilgili muhabir Selim Efe Erdem’in mail adresine aynı metni doğrudan gönderip söz konusu düşüncelerimi ve davetimi kendisine de ulaştırdım. Aynı günün gecesinde okuduğum 29 Haziran tarihli aynı gazetede minik bir “pardon” dercesine, “Adıyamanlılar’ın tütün hassasiyeti” başlıklı haberde TBMM Başkan Vekili Ahmet Aydın, aynı zamanda tütün üreticisi Mustafa Aloğlu, Adıyaman Kent Konseyi Genel Sekreteri Sait Yıldırım, Çelikhan Ziraat Odası Başkanı Abdurrahman Kaya ve Adıyaman Ziraat Odası Başkanı Salih Şahan’ın konu ile ilgili tepkileri yer alıyordu. Bu haberi de hemen sosyal medyada paylaştım. Muhabir Erdem’e ise davetimin geçerliliğini koruduğunu ilettiğimde aynı yolla teşekkür etti.
Geçtiğimiz yıllarda TV’de “Adıyaman’da mağarada yaşayan insanlar var” diyen Müjde Ar ile Adıyaman’ı kötü bir il olarak anan ATV’deki “Kırgın Çiçekler” dizi film yayınında da izlediğim üzere “Krizi fırsata çevirme” amacıyla yaptığım davetle umarım memleketimize gelir, her şeyi tüm çıplaklığıyla görür, daha objektif bilgiye sahip olur, bu arada tarihi ve turistik değerlerimizi de ziyaret etme imkânı elde ederler. Dilerim bu konuda Adıyaman Valiliği, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve Adıyaman Belediyesi de çaba gösterip, yalnızca Star’ı değil, tüm ulusal basını resmen davet ederek bir ilke imza atarlar.
Nitekim Star’dan sonra aynı haberin, hatta “her nasılsa!” virgülüne kadar aynı metnin bu kez Akşam gazetesinde yayınlandığını gördüm. Kim bilir yarın sıra hangi gazete veya gazetelerde?
Tütün ekimi serbest iken tütün başfiyatını belirlemek üretici üzerinde “Demokles’in kılıcı” gibi duruyordu. Bu kez aynı “kılıç” tütünün ekim ve dağıtım yasağı konusunda durmaya devam ediyor. Hem de olanca keskinliğiyle… Star’ın haberiyle baş gösteren, aslında önceden de alttan alta devam ede gelen bu “sinsi hastalık” için “hasta” ameliyat edilmediği sürece bu kabil tepkilerle, açıklamalarla geçiştirilecek günü birlik “pansuman tedbirlerle” tedavi edilemez. Bu konuda geçmişte de emekleri ve hukuki alt yapısı olan Tütün Platformu Sözcüsü Avukat Abdurrahman Tutdere ile Tüm Köy Sen Adıyaman İl Temsilcisi Ramazan Gökay ve diğer gönüllüler gibi sorunun resmi ve sivil paydaşlarıyla bir arada “egolar ve partiler üstü” anlayışla, tütünün geçim kaynağı olduğu diğer il temsilcilerinin de katılımıyla önce il, sonra da bölge bazında Tütün Çalıştayları düzenlenip 4733 sayılı yasada ülke ve halk gerçekleri ile bağdaşır şekilde yapılacak değişikliğin TBMM’nde 2018 yılı ortalarına kadar gerçekleştirilmesi gerekir.
Aksi halde bu “kılıç” daha çoook birilerinin başına düşmeye devam edeceğinden Hıristiyan dini nikâh törenlerinde söylenen cümle ile artık “ebediyete kadar” susalım!