Benim için endişelenen yakınlarım yazı yazmamam veya daha değişik yazmam konusunda zaman zaman önerilerde bulunuyorlar. İyi niyetlerinin farkındayım. Onu sorgulamaktan uzağa gidiyorum ve müdahale olarak algılamamaya özen gösteriyorum.
Bazen yaranın kabuk tutmasına izin vermediğimi bazen de belki de yazıma malzeme çıksın diye bu kadar didindiğimi söyledikleri oluyor. Olabilir. Her zaman dediğim gibi bir şeyin tek bir nedeni yoktur bence. Bu söylenenler benim yazma nedenimin neresindedir, bilmiyorum. Hani kısır döngüye girildiğinde veya ben içimde kısır döngüye girdiğimde başkalarından duyduğum ve yine kendime de söylediğim gibi, yumurta mı tavuktan yoksa tavuk mu yumurtadan çıkar sözü buraya uygun düşüyor.
Öyle ya da böyle yazılarımla görünür olma fırsatı tanıdığı için yaşama teşekkür ederim. İçimde bu yaşıma kadar pek de adlandırıp dile getiremediğim görünür olma ihtiyacımı gideriyor yazı alanı. O kadar sıcak geliyor ki bazen içinde eriyip yok olasım geliyor. Rahatlatıyor beni. Gevşeyiveriyorum. Kendime daha şefkatli davranıyor ve “yanındayım “ diyebiliyorum. Eğer bu yaşımla ilgiliyse, bu yaşıma ve yaşamışlıklarıma da teşekkür ediyorum. Teşekkürler yaşam izin verdiğin için.
Biraz önce ağız tadıyla öğle yemeğimizi yedik, üstüne sade kahvelerimizi içtik annemle. Allah içimize sindirsin. Ciğerdi yemeklerimizden biri. Annem yemekle ilgili programları izlerken ciğere limon sıkıldığını öğrenmiş ve uygulayınca pek beğendi. Ben biliyordum ama uygulamıyordum. Uyguladım beğendim. Mideyle ilgili sorunlarımızı düşünerek ağız tadıyla ilgili şükürlerimizi dile getirdik. Teşekkürler yaşam ağzımızın tadını fark etmemize izin verdiğin için.
Arkasından ciğerlerin sinirlerinin güzel temizlenmesine geldi söz. Bir ilki daha denemiştim, kasap çocuk, oğlum yaşlarında bir gençti. Bana sıra gelmeden önce de erkek bir akrabamla sohbet edip tanış çıkmıştı.Bütün bunlar ondan ciğeri temizlemesini isteyebilmek için cesaret vermişti bana. Sonuç güzeldi. Kendimce fazla risk almadan bizim için zor olan bir eylem konusunda yardım isteyebilmiştim. Abarttığımı düşünebilirsiniz ama uzun yıllardır tek başına yaşayan ve ne şekilde davranılması gerektiği görünmez kurallarla sabitlenen esnaf, dul kadın ilişkisinde maalesef önyargılarım var. Yaşamın bugüne kadar gereğini yaptığına ve bundan sonra da yapacağına olan güvenimle diyorum ki teşekkürler yaşam.
Daha neler var sıralanacak...O kadar çok ki minnet listesine dönüştürmeden işi, en iyisi tadında kesmek. En önemlisi de bu sanırım; tadını çıkarmak. Koca harflerle yazdım ve hatırlatma panoma astım “Tadını çıkar!”diye. Bilgisini ve uygulayabilme umudunu verdiğin için sonsuz teşekkürler yaşam.