İnsanlar her zaman bir şeylere inanmışlardır.
İnanmak zorunda kalmışlardır.
Kimi zaman korkudan, kimi zaman mecburiyetten, kimi zaman zaruretten…
Kendi iç huzurları için, öyle hissetmişlerdir.
Öyle ki, inanç konusunda toplumlarda farklılıklar vardır.
Herkes farklı bir şeye inanmıştır.
İslâmiyet, Hristiyanlık, Musevilik, Yahudilik gibi dinlerin yanı sıra; Transteizm, Deizm, Henoteizm, İnnateizm, Malteizm, Monizm, Monoteizm, Panteizm, Panenteizm, Politeizm, Teizm…
Her inancın kendine göre belirlediği anlayış, gönülden bağlanma, nitelikleri ve uygulama şekilleri vardır.
***
İnancın gereği olan bir takım marifetleri vardır.
Bu marifetler sayesinde inanan kişi, inandığına daha da bağlılık, teslimiyet gösterir.
Bu marifetlerde, melek, şeytan, cin, hayvan tapınımı, yarı Tanrı, deva, peygamber, gök baba, güneş ilahı, Dharma Yukam, ahiret, seçilmiş insanlar, yaratılış inancı…
Dünyanın sonu, cennet, cehennem, karma, mucize, mokşa, Nirvana, diriliş, kurtuluş, ruh, doğaüstü… gibi birçok argümanları bulunmaktadır.
***
İnanç, tevhid inancıyla beraber, inancı gereği marifetler…
Marifetlerin oluşturduğu iman akâidleri bulunmaktadır.
Bu iman akaidleri içerisinde, her dini inancın bir takım uygulamaları da bulunmaktadır.
Kehanet, vecd, cin veya şeytan çıkarma, inanç, rahmet, büyü, meditasyon, mistisizm, dua, tövbe, kurban etmek, hurafe, tapma…
Bu öğelere bakıldığında, her farklı dini grup ve dinde çeşitlilik gösterir. İnançların taşıdığı nitelik ve öğeler de farklı dinlerde, büyük bir değişiklik göstermektedir.
***
İnanç ve marifetlerin bazıları, iman etmeyi gerektirir.
İman, bir dine veya yaşam tarzına gönülden bağlı olmak, şartsız bir teslimiyet gerektirir.
Bazı inançlarda, iman yalın olarak ele alınırken...
İslâm inancına göre iman, ameli olarak ele alır.
Bu amellerin terki, insanın imansız olabileceği şeklinde değerlendirilir.
Aksini düşünmeden iman, dinin peygamberinin ve kitabında yazdıklarına inanmayı gerektirir.
Tüm bunlar birleştiğinde, yan, tevhid (inanç), marifetler, iman birleştiğinde; tek kelimeyle İslâm dini meydana gelmektedir.
İnanç, marifetleri (özellikler) birçok dinde, dini yaşam tarzlarına sahip olduğunu söyleyen topluluklarda mevcut olabilir; ancak iman, akâid, kelâm ve itikadî mezhepler mevzubahis olduğunda, sadece İslâm söz konusu olabilir.
Tevhid birlemek olduğundan, özellikle İslam’da, Allah’ tan başka ilah olmadığına inanmak demektir. Bu da “Lâ ilâhe illâllah” sözleriyle kendini gösterir.
Kur`ân-ı Kerim, 3 / Âli İmrân – 19’da, “İnned dîne indâllâhil islâm(İslâmu) denilmektedir. Yani, Allah katında din, şüphesiz İslam`dır.
Din Peygamberi için de,Ey Muhammed! De ki: ‘Ey insanlar, ben Allah’ın hepiniz için gönderdiği Peygamberiyim’.” (el-A’raf, 158).
Tevhid, marifet, iman=İslâm demektir.
Kerim BAYDAK
kbaydak61-artan@hotmail.com