Her dil Allah’ın birer ayetidir. Rum Suresi 22’inci ayette: “O’nun ayetlerinden (delillerinden) biri de gökleri ve yeri yaratması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olmasıdır. Kuşkusuz bunda bilenler için ibretler vardır.” buyurulmuştur. Bu nedenle de her dil mukaddestir.
Diller aynı zamanda birer canlı varlık gibidirler. Doğarlar, gelişirler, büyürler, lehçelere, şivelere ayrılırlar değişime uğrarlar ve ölürler. Tarihte yaşamış birçok dil vardır ki ölü dillerdendir ve bugün hiç konuşulmamaktadır. Akatça, Çağatayca, Göktürkçece, Hititçe, Dalmaçyaca ve daha birçok dil bugün konuşulmayan ölü delllerdendir. Günümüzde yeryüzünde yedi binden fazla dilin konuşulduğu söylenmektedir.
Her kavim çeşitli sebeplerle ilişki kurduğu kavimlerden birçok kelime alarak dillerini zenginleştirmişlerdir. Türkler ve Farslar da İslam’ı din olarak kabul ettikten itibaren yekdiğerinden yüzlerce kelime alarak dillerini zenginleştirmişlerdir. Bu yazımızda Türkiye Türkçesine Farsçadan geçen bin üç yüz civarındaki kelimeden en çok kullanılanlarını aldık. Konu ile ilgili olarak dipnotta belirtilen eserden istifade ettik.
Aynı zamanda Türkçeden Farsçaya geçen birçok kelime de mevcuttur. Bunlar ayrı bir araştırma konusudur.
Aşağıda alfabetik sıraya göre yazdığımız kelimeler Farsçadan Türkçeye geçmiş ve artık Türkçeleşmiş Farsça asıllı en çok kullanılan kelimelerden bazılarıdır.
A
Abdest abdesthane afacan aferin efsun agâh ahır ahenk aheste ahu alıç amaç amade ambar arasta armudi armut arzu asayiş astar asude asuman aşikâr aşina aşiyan aşüfte ateş ateşin ateşperest avare avaz avize ayin ayna azade azar azat
B
baca bacak bad bade adem badısaba bağ bahadır bahane bahar bahariye bahçe bahçıvan bahşiş baht bahtiyar bahusus bamya bânû baran barhane bari barut baruthane bayati becayiş bed bedava bedbaht bedbin bedesten bedhah bednam behemehâl beher behram bende beraber berbat berber berduş berhudar berna beste bestekār beter beygir beyhude
beynamaz bezirgân bibaht biçare bigâne bigünah bikes birader biryan bitap bizar bostan bumbar buse bülbül
C
cadı cam cambaz cambazhane camekân can canan canavar canhıraş cansiperane çehre cendere cengâver cenk cephane cevher cevşen cıva ciğer ciğerpare cihan cihangir cihannüma cihanşümul ciharıyek cilve cilvebaz cilvekâr cimri civan civanmert cop coş(mak) cömert cumba cuşuhuruş cüce cücük cüda cümbüş
Ç
çabuk çadır çağla çak çakal çakşır çalpara çamaşır çamaşırhane çangal çapraz çaprazvari çardak çare çarkıfelek çarmıh çarnaçar çarşaf çarşamba çarşı çavdar çeç çehre çeltik çember çene çenebaz çengel çengi çerçeve çerez çerviş çeşit çeşme çeşni çevik çeyrek çınar çıra çırağ çırağan çırak çift çifte çile çilehane çilekeş çilingir çini çiriş çirkef çirkin çoban çorak çorap çöp çuha çuval çuvaldız çünkü
D
dadı dağ damat dane danişment dar darbuka dehliz dek dem dembedem derbeder derdest dergâh derkenar derman dert deruhte deruni derviş dervişane destan deste destegül destek destur dev devasa didar dide diğer diğergâm dil dilaver dilbaz dilber divan divane, divan-ı hümayun, dolap dost dostane dubara dudu duvar dübeş düçar dülger dümbelek dürbün dürüst düşeş düşman
E
efsane efsanevi efsun eğer ejder ejderha encam encümen endam enderun endişe engel erguvan erguvani enişte erişte eyvah eyvan ezber
F
Fars faş fend fer ferah ferda feriştah ferman fersah feryat figan fihrist fincan fişek fişekhane Frenk füsun gâh gavur geda gerçi gerdan gerdek gergedan gergef geveze gevher gez gezi girdap girift giriftar girizgâh gonca gözde güdük güfte gül gülbahar güldeste gülistan güllaç gülşen günah günahkâr gürbüz güruh gürz güya güzergâh güzide
H
hafta hâkî ham han handan hande hane hanedan hara harman hasta hasta(ha)ne havan havlıcan havuç havut hayhuy hayli hazan hele hem hemdert hemen hemşe(h)ri hemşire hemzemin hengâme henüz her hercai hercümerç hergele herkes herze hırdavat hışım hıyaban hıyar hiç hidiv hoca hodbin hor horoz hoş hoşaf hoşnut hurda hurma huy Hüda hümayun hüner hünkâr
İ
ibrik ibrişim iğdiş incir işkembe işkence
J
jale
K
kâğıt kâh kahraman kâkül kalender kaltaban kâm kâr kârgir karpuz kâse kâşane kavga kayısı kehkeşan kehribar kel kelek kelepçe kelle kem keman kemankeş kemençe kement kemer kenar kene kenger kepaze kepçe kereste kereviz kerhane keriz kervan kervansaray kese kesedar keş keş keşide keşiş keşke keşkek keşkül keşmekeş kethüda kevgir kezzap kil kildan kiler kilim kilit kin kindar kireç koz koza köfte köftehor köhne kök kör köse kösele köşe köşebent köşk köşker kötek köy kulübe kumbara kumru kurnaz kükürt külah külçe külhan külhani kümbet küncü künde küspe küstah küşade
L
lacivert lades laf lafazan lafügüzaf laklak lal lala lale lalezar lapçın laşe lavaş lebalep leblebi leğen leke lenger leş leşker levent leylek lime lor lüle
M
madara mader madrabaz mahur mahya mala maşa maya mayhoş maytap mazı meğer meğerki mehtap mehter mehteran mekik mendebur menekşe menteşe mercan köşk mercimek merdane merdikıpti merdiven mert mest mestane meşe meşin mey meyan meyhane meyve meze mıh mihman mihmandar mihrace mine mintan mir mirî mirza mum mumhane mumya murdar muştu mühü mühürdar müjde müjgân Müslüman
N
nacak naçar naçiz naçizane nadan nadide nagehan nahoş nalan nale nam namaz namazgâh name namert namıdiğer namlu namzet nankör nar narenciye nargile narh narin naz nazenin nazik nazikâne neft [ne… ne…] nem nergis neşter nevbahar nevruz nevzat ney neyzen nihavent nilüfer nirengi nişadır nişan nişane nişangâh nişasta niyaz nohut numune nümayiş
O
orospu oruç
P
pabuç paça padişah pafta paha pak palan palas panzehir para parça pare pars parsa payanda paye payidar payitaht pazar pazı pazubent peder pehlivan pejmürde pelesenk pelte pembe pencere pencüdü pencüse pencüyek pençe perakende perçem perçin perde perdedar peren perende perestiş pergel perhiz peri perişan perşembe perva pervane pervaz Pervin pes pespaye peşin peşinat peşinen peşkeş peşkir peşrev peştamal Peştu peyda peygamber peyk peynir pezevenk pıhtı pırazvana piç pijama pilav pir pirifâni pirinç pirüpak pişekâr pişman pişmaniye piyade piyale piyaz polat post postal postnişin poşu pota pösteki pul puşt put putperest pür pürüz
R
rahvan rast rastık reçel reha rehber rencide rençper rende rengârenk renk reva revan revani rezene rıhtım rûberû ruzname ruzuşeb rüsva rüzgâr
S
sade sahte sahtekâr sahtiyan salname saray sarhoş satranç saye saz sazende sebayüdü sebze segâh seğmen sehpa sekban sepet ser serap serapa serbest serçin serdar serdümen serencam sergerde sergüzeşt serhat serkeş serlehva sermaye sermayedar sermest serpuş sersem serseri sert sertap serüven servi seryaver serzeniş seyek seza sille sim sima sincap sine sini sipahi sipariş siper sirke sitayiş sitayişkâr sitem sitemkâr siyah siyahi softa suzidil sülük
Ş
şad şadırvan şah şahane şahin şahmeran şahmerdan şakirt şal şalgam şalvar şayan şayeste şayet şeb şebboy şebiarus şebiyelda şebnem şeftali şehbender şehir şehname şehriyâr şehzade şeker şekerpare şeş şeşcihar şeşüdü şeşüse şeşyek şeyda şıra şikeste şimşir şiraze şirin şirpençe şişe şişhane şive şivekâr şom şuh
T
ta tahra (dehre) taht tahta tahtırevan tane tarçın tarhana tarumar tasa tav tava tay taze tazı tebeşir tef (def) temaşa tembel en teneşir tenha terazi tere terzi terzihane teskere testere testi teşne teşt tez tezgâh tezgâhtar tığ tımar tımarhane tırabzan tıraş tiftik tirit tiz tohum tortu tömbeki tumturak Turan turfanda turp turşu turuncu turunç tüfek tüfekhane tülbent ürban
U
umut usta ustura
Ü
ümit üstadane üstat
V
vabeste vâlâ vareste vaşak viran virane
Y
ya yaban yâd yadigâr yafta yağma yahni yahut yalpa yâr yâran yardak yardım yâren yasemin yave yaver ya… ya… yegâne yek yeknesek yekpare yeksan yekta yelda yeşim yezdan
Z
zade zampara zari zari zeban zebun zebunküş zehir zemberek zemin zenci zengin zerdali zerde zerdeçal zerrin zerzevat zeyrek zımba zımpara zındık zırh zırnık zıvana zibidi zil zincir zindan zinde zinhar zira ziyan ziyankâr zor zoraki zorba zurna zurnazen zülfüyâr zülüf Zümrüdüanka
Dipnot:
Doğan ÖZLÜK, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Doğu Dilleri ve Edebiyatları Anabilim Dalı Fars Dili ve Edebiyatı Bilim Dalı Yüksek Lisans Tezi, Türkiye Türkçesinde Farsça Kökenli Kelimeler