Türkiye’nin üzerine oturduğu coğrafyanın:
Jeopolitik politik ve stratejik konumu,
Tarihi ve kültürel zenginliği,
Yer altı ve yer üstü potansiyeli,
Genç, dinamik ve nitelikli insan gücü varlığı,
Türkiye’yi dünyanın en zengin ülkesi yapacak güç ve yeterliliğe fazlasıyla sahiptir.
Ancak bugün Türkiye gelirinden çok borcu olan bir ülkedir.
UNDP (Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı) tarafından yapılan 2018 yılı İnsani Gelişme Endeksi sıralamasında Türkiye,189 ülke arasında 64’üncü sırasında yer almıştır.
Bunun iki temel ve köklü nedeni var.
Birincisi, yönetimden kaynaklanan nedendir.
Türkiye kötü yönetilmektedir. Kötü yönetildiği için üzerine oturduğu coğrafyanın kendisine sunduğu fırsatlar, zenginliğe dönüştürülememesidir.
İkincisi, halktan kaynaklanan nedenler.
Yurttaşlar, ülkenin asli unsuru ve gerçek sahibidirler. Yurttaşlar ülkenin yönetiminde etkin ve belirleyici olurlarsa, kafalarında projeleri olan, siyaseti kendileri için değil ülke için yapan kişileri milletvekili seçerlerse, yönetime getirilerse, bu milletvekilleri Türkiye’nin üzerine oturduğu coğrafyanın kendisine sunduğu fırsatları Türkiye için zenginliğe dönüştürmek için çaba içine girerler. Türkiye kalkınır ve zenginleşir.
halk, siyaseti ülke için yapan kişileri seçmiyor. Siyaseti, kendisi için yapan, kendisini ve yakın çevresini zenginleştirme ve kalkındırma peşinde koşan kişileri milletvekili seçiyor ve yönetime getiriyor.
İşte bu nedenle Türkiye, kötü yönetilmektedir. Üzerine oturduğu coğrafyanın Jeopolitik politik ve stratejik konumunun, tarihi ve kültürel zenginliklerinin, yer altı ve yer üstü potansiyelinin, genç, dinamik ve nitelikli insan gücünün kendisine sunduğu fırsatlara rağmen gelişememiş ve kalkınamamıştır. Gelinen noktada bugün Türkiye gelirinden çok borcu olan bir ülkedir.