Hayatımızda zor olduğunu düşündüğümüz neler var, neler...

Bilgisayara sormuşlar ya hani, “ne haber?” diye! Bilgisayar önce duman çıkarmış, sonra yanmaya başlamış.

Sanırım sizin sorunuz öyle bir soru.

Yaşamda zor olmayan ne var ki, önce doğum, sonra okul, sonra askerlik, sonra iş, sonra iş hayatı, sonra evlilik!

Sonra, aynı işlemler tekrar sil baştan, sonra torun, aynı işlemler sil baştan.

Hepsinde ayrı bir zorluk var, hepsi bir külfet, ama hepsinin de bir nimeti var. Külfet=nimet dengesini kurduğunuz an da hayatın yükü eşit derecede herkesin üzerine biniyor. Allah herkese kaldıracağı kadar yük yüklüyor sanırım, herkes kendi yükünü kaldırınca kendi nimetine kavuşuyor.

Denge rejimi işliyor hayatta, denge bozulunca birileri destek veriyor, sonra yine dengede bir yaşam sürüp gidiyor.

Çok uzun gelir sanırım, aslında hayat ne kolay, değil mi?

Hayatı anlamak kolay, evet...

Ya yaşamak!

Aslında size bir şey sorsam!..

Hiç sevdiğiniz birine, bu eşiniz, arkadaşınız, çocuğunuz ya da başka birileri olabilir. Sevdiğinizi söylemekte zorlandınız mı?

Maalesef, bazen öyle yanlış anlaşılma nedeniyle duygularımızı gizlediğimiz oluyor, bunu hareketlerimizle belli etmeye çalışıyoruz, ama bunun yanlış olduğunu biliyoruz ve genelde bunu ifade etmeye çalışıyoruz…

  Yanlış anlaşılma korkusuyla, duygularımızı gizlemek yerine, doğru anlaşılmak için ifade en iyisi, genelde toplumumuzun en zayıf olduğu konu da bu sanırım, ifade etmek yerine gizlemeyi tercih ediyoruz.

Yeter artık!

Yetmeli artık.

Duygularınızı gizlemeyin.

Bugüne kadar olanlar olmuş, giden geçmiş gitmiş. Artık bundan sonra, duygularımızı açığa vurmaya çalışın, çalışmalısınız.

Belki işlerimiz çoktur, zamanımız yoktur diyebilirsiniz. Aslında çokça zamanımız vardır. Yeter ki biraz gayret ve çaba gösterelim. Belki zor gelebilir sevgi, saygı ve hürmet duygularımızı karşıdakine ifade etmemiz. Belki bize yanlış hareketlerde bulunmuş olabilir.  Bir “özür dilemek” ya da “seni seviyorum” diyerek affetmek çok gelir nefsimize. Gelin bundan sonra nefsimizi köreltelim, eşimize, çocuğumuza, arkadaşımıza dostumuza, sevdiğimize, sevmediğimize bir “merhaba” diyelim, hal hatır soralım. Sevgimizi gösterelim.

Unutmayın!

Külfet olmadan, nimet olmaz.

Ne dersiniz dostlar!

Külfetsiz nimet olmaz, unutmayın sakın.

Yaşamda zor olmayan, ne var hele bakın.

Hadi barışın dostum, ölüm artık yakın.

Bugün bayram günüdür, uyanın ey insan!

Kerim BAYDAK

[email protected]