İçin acıyor, yüreğim yanıyor,
Halime bakan, çok mutlu sanıyor,
O kabuk tutmuş yaram hep kanıyor,
Can, sebebi var, sen sor, ben sayayım.
***
Bir anlık öfkeyle çekip gittiğin zaman, geriye dönecek yüzü olmalı insanın.
Yoksa insan ve insanî değerlere sahip olmanın hiçbir anlamı olmaz!
***
Bazları, bazıları hakkında ileri-geri konuşabiliyorlar.
Bazıları da bazılarının ileri geri geri konuşmalarına göre, bazıları hakkında ön yargılı olabiliyorlar.
Bazıları hakkında ki ileri-geri konuşmalar, o söz konusu bazılarıyla konuşulunca, bazılarının söyledikleri havada kalıyor.
O yüzden, bazılarının bazıları hakkındaki söylemlerine göre, bazılarını değerlendirmemek ve ön yargılı davranmamak gerekir.
Çünkü bu bağnazca bir yaklaşım ve davranış biçimidir.
***
Kimliksiz, kontaksız, kuramsız, kozmopolit olan toplumlar, her zaman yok olmaya mahkûmdur.
***
Vicdanlarıyla cüzdanları arasına sıkışıp kalanların, hem vicdanları kanamaktadır, hem de cüzdanları dağılmaktadır.
Yani, nereden bakarsanız bakın, hep zarar, hep ziyan, hep iflas.
***
İnsanların vicdanlarına ne kadar muhatap olabiliyoruz
Birçok olayı ve olayın müsebbiplerine acıyarak, gözyaşları içerisinde haykırışlarına şahit oluyoruz.
Her şeyin en iyisine, lüksüne sahip olmak istediğimiz bencilliğimizle, ne kadar vicdan muhasebesi yapıyoruz ve ne kadar insanlığımız sorguluyoruz.
***
Sevginin, merhametin en güzelini çocuklar kadar yaşayan başka kimse var mıdır?
***
Hayatın en güzel anlarında, heyecan, korku, endişe, sevinç ve mutluluk gibi duyguları dolu dolu yaşayanlar ve yaşatanlar, şüphe yok ki çocuklardır.
***
Biz önden gidecekler, çok mu şanslıyız bilemiyorum, ama kalan gençlerimiz için, gözümüzün arkada kalacağını kesinlikle biliyorum ve üzülüyorum. Bir an önce genç nesilleri resetleyip, eski tarihi konumlarına geri getirmeye çalışmalıyız.
***
Eğer filmlerin ve dizilerin sonunun ne olacağını merak ettiğimiz gibi, hayatımızın sonunun ne olacağını da merak etseydik; Allah bilir ya, neler yapardık neler ya da neler yapamazdık neler!!!
Her şey daha güzel olurdu.
***
Ömrümüz boyunca, sayısız olayla karşı karşıya geliriz.
İyi şeylerle karşılaşırız; seviniriz, mutlu oluruz, asla bitmesin, sürekli olsun isteriz.
Kötü şeylerle karşılaşırız; üzülürüz, mutsuz ve huzursuz oluruz, bir an önce bitsin, bir daha olmasın isteriz.
Hayal kırıklığı yaşarız, mütemadiyen!
Maalesef her ikisi de olmaz, her şey olağan mecrasında ilerler.
Bilinen bir şey vardır, o da fani dünyada hiçbir şeyin ebedi ve kalıcı olmadığı, er geç her şeyin nihayete ereceğidir.
Bunu böyle bilmek ve ona göre hayatımızı idame ettirmemiz gerekir.
***
Aynı fikre, zikre, duygu ve düşünceye sahip olan insanların, ellerindeki mevcut bilgi ve belgeleri, koz olarak birbirlerine karşı kullanmaları, ne kadar insanlıkla, ahlak, edep ve adapla bağdaşır acaba?
Hain ve sinsice yaptıkları söz ve eylemlerinden müthiş hayvanî zevk alıp, tatmin olanlar, günü geldiğinde, birbirlerinin yüzüne baktıklarında, utanacaklarını ve yüzlerinin( varsa, çok yüzlü değillerse) kızaracaklarını bilmezler mi?
Bir yerlerde, ters giden bir şeyler olmaktadır, ama nerede?..
Kerim BAYDAK
kbaydak61-artan@hotmail.com