YENİ YILDA SAMİMİ MÜSLÜMANLARA ÇAĞRIM

Abone Ol

Allah, Muhammet Mustafa’ya Kur’an ayetlerini gönderdi. Muhammet Mustafa’yı Peygamber yaptı. Peygamber Muhammet Mustafa Kuran Ayetlerini putperestlere anlattı. Müslüman olmalarını sağladı. İslamiyet’i (Müslümanlığı) kabul edenler halk arasında istişare kurulu oluşturdu. Müslümanları, istişare kurulu ile tartışarak, katılımcı ve çoğulcu bir anlayışla ortak akla dayalı aldığı kararlarla yönetti.

İstişare kurlu ile tartışarak, katılımcı ve çoğulcu anlayışla ve ortak akla dayalı yönetim, eşit ve adıl bir toplum yarattı. Müslümanlığı kabul eden halkı, kalkındırdı, güçlendirdi, barış ve huzura kavuşturdu. Müslümanlık, putperestler, Yahudiler ve Hristiyanlar arasında hızla yayılmaya başladı. Gelişti ve yaygınlaştı.

Atatürk, halkın temsilcilerinin katıldığı Erzurum ve Sivas Kongresi’nde, halkın temsilcileriyle tartışarak, görüş ve önerilerini alarak (halkla istişare ederek), halkın seçtiği milletvekillerinden oluşan Büyük Millet Meclisi’ni kurdu. Halkın temsilcilerinden oluşan Milletvekilleri ile tartışarak (istişare ederek), halk egemenliğine dayanan Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdu. Devrimleri yaptı. Devrimlerle öngörülen, yenilik değişim ve dönüşümleri yaşama geçirdi.

Dini siyasete alet ederek, Müslüman kimliğini öne çıkartarak siyaset yapan Recep Tayyip Erdoğan, kendisi gibi davranan arkadaşlarıyla birlikte AKP’yi kurdu. Erdoğan’ın yönetiminde AKP, 3 Kasım 2002 seçimlerinde, kendilerini Müslüman olarak tanımlayanların oylarını alarak iktidara geldi. Ülke 18 yıldır Erdoğan’ın yönetimde AKP tarafından yönetiliyor.

Halk egemenliğine dayanan, ülkenin, çoğulcu ve katılımcı bir anlayışla, istişare yapılarak, ortak akla dayalı alınan kararlarla yönetildiği rejim, Erdoğan’ın yönetiminde değiştirildi. Tek adamın aldığı kararlarla yönetilen partili cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçildi. AKP Genel Başkanı Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildi. Müslüman kimliğini öne çıkaran, Dini siyasete alet ederek siyaset yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Devleti tek başına aldığı kararla yönetmeye başladı.

Nüfusunun %99’ü Müslüman olan Türkiye Cumhuriyeti’ni, Müslüman kimliğini öne çıkartarak kutsal Dinimizi kullanarak siyaset yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Devleti tek başına aldığı kararlarla yönetmesi, Peygamberimiz Muhammet Mustafa’nın, Müslümanları, istişare yaparak çoğulcu ve katılımcı bir anlayışla, ortak akla dayalı yönetme anlayışına, aykırı bir yönetim anlayışıdır.

Kendilerini Müslüman olarak tanımlayan ve AKP’ye oy verenler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Devleti, istişare etmeden, tek başına aldığı kararla yönetmesini onaylıyor ve alkışlıyorlar. Hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem de Erdoğan’a oy verenler, Erdoğan’ın, Devleti tek başına aldığı kararlarla yönetmesini eleştirenleri, dinsizlikle ve Müslüman olmamakla suçluyorlar.

Kendisini Müslüman olarak tanımlayanları, Kur’an inandıklarını söyleyen, samimi Müslümanları:

- Peygamberimizin istişareye dayalı çoğulcu ve katılımcı anlayış ve ortak akla dayanan yönetim anlayışına sahip çıkmaya,

- Peygamberimizin yönetim anlayışının eşdeğeri olan, Atatürk’ün yönetiminde halkın seçtiği milletvekillerinden oluşan TBMM’inde, istişareye dayalı çoğulcu ve katılımcı bir anlayışla, ortak akla dayalı alınan karalarla kurulan, halk egemenliğine dayanan, insanlar arasında din, dil, renk, ırk, mezhep ve cinsiyet ayırımı yapmadan, İnsanı merkez alan, insana önem ve değer veren, insanı yüceltmeyi hedefleyen, laik demokratik sosyal hukuk devleti yönetim anlayışa sahip çıkmaya ve savunmaya,

- Bu yönetim anlayışına geri dönülmesine destek vermeye çağırıyorum.