YILDIRIM, basın açıklamasında şu hususlara yer verdi:
“TÜİK tarafından açıklanan rakamlara göre, Kasım ayında enflasyon (TÜFE) % 2,88 artmıştır. Bağımsız araştırma grubu olan ENAGRUP (Enflasyon Araştırma Grubu)’a göre bu oran % 4,24’dür. Yine TUİK’ e göre 12 aylık enflasyon % 84,39 İken ENAG’ a göre % 170,70 ’dir.
Böylelikle ikinci altı ay için sadece 5 aylık enflasyon % 14,04 olmuş. Kamu çalışanları ve emeklileri şimdiden %7,04 alacaklı hale gelmiştir. Aralık enflasyonu da memur ve emeklilerin cebinden çıkmaya devam edecektir.
Açıklanan bu oran vatandaşın bizzat yaşadığı ve çaresiz kaldığı gerçek enflasyonu da yansıtmaktan uzaktır.
Resmi hesaplamaların TÜİK’in verilerine göre yapılıyor olmasının ve TUİK’in hesaplamalarının sahada gerçeklerle uyuşmamasının bedelini ne yazık ki aylığından başka geliri olmayan memur ve emekliler ile dar gelirli vatandaşlar ödemektedir.
TOPLU SÖZLEŞMENİN HÜKMÜ KALMAMIŞTIR
YETKİLİ ancak ETKİSİZ sendikaların “tarihi(!) bir toplu sözleşme” diye imzalamış oldukları 6. Dönem toplu sözleşme yürürlüğe girdiği ilk aydan itibaren hükmünü yitirmiştir.
İkinci altı ay için alınan artış sadece %7 iken, alınan artışın hepsi sadece ilk üç ayda erimiş, kalan diğer aylarda da memur cebinden yemiştir.
Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığınca hazırlanan ve Resmi Gazete’de yayımlanan Orta Vadeli Program (2023-2025)’a göre bile 2022 için yılsonu enflasyon %65, 2023 için öngörülen enflasyon tahmini ise %24.9’dur.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) yılın son enflasyon raporunda yılsonuna ilişkin enflasyon tahminini yüzde 65,2'ye yükseltmiştir.
Açıklanan bu beklentilere göre 6. Dönem toplu sözleşmede alınan artışların hiçbir anlamı ve hükmü kalmamıştır. 2022 ve 2023 yılında alınan tüm artışların bu oranların altında kalacağı çok nettir. Zaman kaybedilmeden toplu sözleşme oluşan bu durum karşısında yenilenmelidir.
BÖYLE GİDERSE MEMUR MAAŞI İLE ASGARİ ÜCRET EŞİTLENECEK
İstisnasız her toplu sözleşmede verilen artışlar dönem bitmeden enflasyon altında kalmış, kamu çalışanları ve emeklileri cebinden harcadıkları enflasyon farkını altı aylık dönemlerle almıştır.
TUİK rakamlarına göre alınan artışlar alım gücünü iyice düşürmüştür. Asgari ücrete verilen artışlar her daim memur ve emeklilerine verilen artışların üzerinde kalmıştır. Emeklilerin büyük bir kısmı asgari ücretin dahi altında ücret almaktadır. Asgari ücrete verilen artışlar tabii ki yeterli değildir ancak yıllar içerisinde memur ve emekli maaşlarının asgari ücrete oranı dikkate alındığında böyle giderse birkaç sene içerisinde memur maaşları da asgari ücretle eşitlenecektir.
Asgari ücret verilecek en alt seviyedir, tabii ki bu rakam da insan onuruna yaraşır bir ücret olmalıdır. Ancak kamu çalışanlarının ücretlerinin asgari ücret seviyesine gelmemesi için gerekli tedbirler alınmalıdır.
MEMUR VE EMEKLİLERİNİN ÜCRETLERİNE 2023 YENİDEN DEĞERLEME ORANI (%123) KADAR ARTIŞ YAPILMALIDIR
Yıllar boyunca enflasyon altında alınan artışlar artık kamu çalışanları ve emeklilerinin alım gücünü düşürmüş, kirasını ve faturalarını ödeyememe noktasına getirmiştir. Ocak ayında verilecek olan enflasyon farkı alım gücünü yükseltmeyecektir. 2023 yılı için yeniden değerleme oranı olan %123 oranında kamu çalışanları ve emeklilerine artış verilmelidir.
MEMUR VE EMEKLİLERİNİN KASIM AYI KAYIPLARI NE KADAR?
BASK/AR-GE Birimi tarafından yapılan araştırmaya göre; TÜİK’in açıkladığı Ekim ayı enflasyon oranına göre (aile yardımı hariç) bazı unvanlardaki memurların aylıklarındaki erimenin özeti şudur:
12/1 derece ve kadrodaki bir hizmetlinin Kasım ayında yılın ikinci altı ayı için yapılan %7’lik artışın karşılığı 397,62 TL iken Kasım ayı enflasyonuna göre 5 aylık kayıp 1126,80 TL’ dir.
Aynı şekilde;
- 9/1 derece ve kadrodaki bir memurun kaybı 1207,49 TL,
- 7/1 derece ve kadrodaki bir öğretmenin kaybı 1369,41 TL,
- 8/3 derece ve kadrodaki bir pratisyen doktorun kaybı 1974,80 TL,
- 12/3 derece ve kadrodaki bir hemşirenin kaybı 1324,84 TL,
- 11/1 derece ve kadrodaki bir teknisyenin kaybı 1266,11 TL,
- 1/4 derece ve kadrodaki bir mühendisin (büro) kaybı 2097,60 TL’dir.