CHP Genel Başkanı Sn. Kemal Kılıçdaroğlu'nun 15 Haziran'da Güvenpark'tan başlattığı ve halkımızın dalga dalga büyüttüğü Adalet Yürüyüşü, 25. gününde 9 Haziran’da büyük bir finalle sonlandı.Bu tarihi adalet mitinginde, Adalet İÇİN milyonlar tek yürek oldu. Tek kelimeyle muhteşem bir kalabalıktı. Sn. Kılıçdaroğlu tüm Türkiye için demokrasi istedi. Çok doğru, çok isabetli mesajlar verdi . Maltepe meydanında sadece Hak, Hukuk ve Adalet sesleri yükseldi. Adalet İÇİN tek yürek olanlar gerçekten 9 Haziranda tarih yazdılar. Türk ve dünya siyasetinde bir ilk yaşandı . En uzun yürüyüştü bu. Bir Ana muhalefet partisinin lideri durup dururken mi bu büyük yürüyüşü başlattı? Tabi ki, hayır. Düşününki, bir ülkede adalet sıkıntı yaşıyor, hak ve hukuk yok edilmiş, Yargı bütün kurumlarıyla bir siyasi partinin güdümünde. İktidarın istediği doğrultuda karar vermeyen Savcılar ve hâkimler sürülüyorsa orda ciddi bir adaletsizlik vardır. En çok gazetecisi, yazarı, çizeri bilim adamı içerde olan ülkeyiz. Sn. Kılıçdaroğlu , adalete susadığımız şu günlerde Adalet gerçeğini gündeme taşımayı ustaca başardığını söyleyebilirim, Bu yürüyüşte atanamayan öğretmenler için adalet istendi, bu yürüyüşte milyonlarca işsiz için adalet istendi, bu yürüyüşte taşeron işçiler için adalet istendi. Bu yürüyüşte istismara uğrayan çocuklar için adalet istendi, bu yürüyüşte şiddete, cinayete kurban giden kadınlar için adalet istendi. Alın terinin karşılığını alamayan tüm emekçiler için adalet istendi, haksızlığa uğrayan herkes için Adalet istenildi.

10 maddelik Adalet çağrısı milyonların ortak sesiydi. Bu sese kulak verilmelidir. 

1- 15 Temmuz darbe girişimini açık bir şekilde lanetliyoruz. 249 şehidimizin aziz hatırası ve 2301 gazimiz için FETÖ terör örgütünün siyasi ayağı ortaya çıkarılmalı ve gerçek darbecilerden hesap sorulmalıdır.

2- İktidar tarafından 20 Temmuz’da getirilen OHAL ile biz buna sivil darbe diyoruz yasama yürütme ve yargı tek elde toplanmıştır. OHAL bir an önce kaldırılmalıdır.

3- Yargıyı siyasetin emrine vermek demokrasiye ihanettir. Kollektif suç gibi insan haklarına aykırı uygulamalardan vazgeçilmelidir.

4- OHAL mağdurlarının yargıya erişim ve sosyal güvenlik haklarını kısıtlayan tüm uygulamalara son verilmelidir.

5- FETÖ ile hiçbir ilişkisi ile bulunmayan ama sırf hükümete muhalif olduğu için görevlerinden alınan akademisyenler görevlerine dönmeli ve tutuklu milletvekilleri serbest bırakılmalıdır.

6- Mesleklerini yaptıkları için tutuklu bulunan gazeteciler serbest bırakılmalıdır.

7- OHAL ortamında ve devlerin tüm imkânları seferber edilerek yapılan anayasa değişikliği gayrimeşrudur. Bu bir mühürsüz seçimdir. Türkiye gayrimeşru bir anayasa ile yönetilemez, yönetilmemelidir.

8- Demokratik parlamenter sistem üzerindeki her türlü vesayet kaldırılmalıdır. Eğitimde laiklik ilkesinin aşındırılmasına son verilmelidir.

9- Sadece hukuk alanında değil toplumsal alanın tüm alanlarında adaletsizlik devam etmektedir. Yoksulluk, yaygın şiddet, terör gibi sorunlara karşı ortak irade geliştirilmelidir. Toplumsal adaletsizliğin en vahimlerinden olan kadın hakları konusunda ayrımcılığın önüne geçilmelidir.

10- Son zamanlarda uygulanan saldırgan dış politika ülkemiz içindeki sorunları da kökleştirmiştir. Türkiye coğrafyasındaki tüm halklara kardeşçe yaklaşan adilane bir dış politikaya dönüş yapmalıdır.

Bu adalet çağrısı adaletin insan haysiyetinin temeli olduğu inancıyla hazırlanmıştır. Biz Türkiye’yiz. Adalet isteyen, barış isteyen Türkiye’yiz. Biz kavga değil huzur isteyen Türkiye’yiz. Biz halkız. Bu mücadele adalet mücadelesidir. Bu çağrıdaki taleplerimiz karşılanana kadar durmayacağız. Korku duvarı artık yıkıldı. Bu bağlamda yasama yürütme ve yargı erklerini kullanan tüm kesimlere bu taleplerimizi iletirken herkesi çağrımızı sahiplenmeye çağırıyorum. Diyen Sn. Kemal Kılıçdaroğlu ve yüreği adalat vurgusuyla çarpan , adalet için bir adım da olsa atan tüm katılımcıları yürekten kutluyorum.

10.07.2017
Fatma ULUBEY