CHP, kurulduğu günden başlayarak ilklere imza attı.
Atatürk’ün başkanlığında CHP tarafından, aile saltanatına dayanan yönetim anlayışına son verildi. 20. Yüzyılın en büyük yenilik, değişim ve dönüşüm projesi olan Türkiye Cumhuriyeti Kuruldu. Devrimler yapıldı. Devrimlerle hedeflenen toplumsal, ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel yenilikler, değişim ve dönüşümler yaşama geçirildi.
CHP Genel Başkanı Atatürk’ün girişimleriyle, 9 Şubat 1934 tarihinde Atina’da; Türkiye, Yunanistan, Romanya ve Yugoslavya arasında, Balkan Paktı (Balkan Antantı) dostluk ve barış anlaşması imzalandı. 7 Temmuz 1937 tarihinde Tahran’da Türkiye, İran, Irak ve Afganistan arasında Sadabat Paktı Barış ve Dostluk Anlaşması imzalandı.
Türkiye’nin Çevresi barış ve huzur bölgesi oldu.
CHP Genel Başkanı Mustafa Kemal Atatürk, Çanakkale’de göğüs göğüse savaştığı Anzak askerlerinin annelerine mektup yazdı. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar; gözyaşlarınızı dindiriniz, evlatlarınız bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır" dedi. Kendisi bir asker ve büyük bir komutan olan yaşamı savaşlarda geçen CHP Genel Başkanı Atatürk, savaşı değil barışı savundu. İnsanları birbirlerini sevmeye ve barış içinde yaşama davet etti. Bu durum, o güne kadar tarihte bir örneği yaşanmamış olan büyük bir yenilikti.
İsmet İnönü CHP, bir baskı ve zorlama olmadan 1 Kasım 1945 tarihinde, tek partili siyasal sistemden çok partili geçilmesine karar verdi.
Bu tarihten başlayarak, çok partili siyasal sistemi geliştirmek için mücadele etti.
Demokrasiyi ve kuvvetler ayrılığını getiren, insan hak ve özgürlüklerini, işçi haklarını güvence altına alan 1961 Anayasası’nın hazırlanmasına katkıda bulundu. Yasalaşmasını sağladı.
Ülkede yoksulluğu, yolsuzluğu ve yasakları kaldırma sözünü vererek iktidar olan, halk oyuyla Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan, bırakın ülkede yasakların kaldırmasını, 20 Temmuz 2016 tarihinde ülkede olağanüstü hal ilan etti. Ülkeyi olağanüstü halle yönetmeye başladı. Demokrasi, hukuk, hak ve özgürlükler rafa kaldırıldı. Farklı düşünenleri ve görüşlerini açıklayanlar yaka paça göz altına alındılar. Göz altına alınanların büyük kısmı tutuklandılar. Türkiye bir korku imparatorluğu oldu. Dünyada hukukun işlemediği, insan hak ve özgürlüklerinin yok edildiği bir ülke olarak anılmaya başlandı. Dünyada dışlandı.
Kurulduğu günden başlayarak yeniliklere imza atan CHP, çok önemli ve değerli bir yeniliğin daha altına imza attı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP Genel Başkanı Recep Tayipp Erdoğan’ın tek adam rejimine, adaletsiz, haksız ve hukuksuz uygulamalarına bir tepki ve başkaldırı olarak Ankara’dan İstanbul’a adalet yürüyüşü başlattı.
Yürüyüş, 25 gün sürdü. Kılıçdaroğlu ve CHP yönetimi, kendilerine ve yürüyüşe katılanlara yönelik gösterilecek tepkilere; gülerek, alkışlarla, hak, hukuk, adalet diyerek karşılık verilmesi talimatını verdi.
Yürüyüş boyunca, Kılıçdaroğlu ve yürüyüşe katılanlar, kendilerine tepki gösterenlere, gülerek, alkışlarla, hak, hukuk, adalet sloganları ile cevap verdiler.
Adalet yürüyüşü, İstanbul Maltepe’de 2 milyon yurttaşın katıldığı bir mitingle, taçlandırıldı.
Adalet yürüyüşü ve sonunda yapılan miting, hiçbir sorun yaşanmadan sonuçlandı.
AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın, ülkeyi benden olanlar benden olmayanlar diyerek ikiye böldüğü, kendisinden olmayanları dışladığı, izlediği gerilim politikaları ile insanları karşı karşıya getirdiği bir dönemde, sorunsuz ve barış içinde tamamlanması, hiçbir olumsuzluğun yaşanmaması, daha önce dünyada örneği yaşanmamış olan büyük bir yenilik oldu.
CHP, bir yeniliğin daha altına imza attı.
Uzun süredir birbirine karşı tahammülsüz olan toplum, adalet yürüyüşüyle bir anlamda test edildi. Test başarılı oldu. Türk insanın siyasi görüşleri ne olursa olsun birbirine tahammül edebileceklerini, barış ve huzur içinde yaşayabileceklerini, gösterdi. Umarım Erdoğan, AKP’liler, Devlet Bahçeli, halkın bu güzelliğinden ders alırlar. Ülkeyi germekten, insanları benden olanlar, benden olmayanlar diye ikiye bölmekten vazgeçerler. Halkımız barış ve huzura kavuşur.