Kadın bizi doğuran, her fırsatta elini öptüğümüz anamızdır.
Kadın eşimizdir. Çocuklarımızın anasıdır. Çocuklarımızın her fırsatta ellerini öptükleri analarıdır.
Kadın her fırsatta elini öptüğümüz ablamızdır, bacımızdır.
Kadın her fırsatta elini öptüğümüz halamızdı, teyzemizdir.
Kadın her gün tokalaştığımız iş arkadaşımızdır.
Kadın her karşılaştıüımızda tokalaştığımız komşumuzdur.
Adıyaman Üniversitesi rektörü, bizi doğuran anamız, eşimiz, bacımız, halamız, teyzemiz kadınlar için “Kadınla tokalaşmak ateş tutmaktan daha korkunçtur” demiş.
Bu zihniyette sahip olan, toplumun yarısını oluşturan kadını aşağışayan birisinin, bırakın rektör olmasını, bilim adamı olmasını, bu zihniyete sahip olan birisine insan demek, insanlığa büyük hakarettir.
Çağımız bilgi çağı. Dünya bilginin ve bilgi toplumu olmanın peşinde koşuyor.
İleri teknoloji toplumu olma, ileri teknolojiye dayalı üretim yapmanın peşinde koşuyor.
ADIYAMAN Üniversitesi rektörü " “Kadınla tokalaşmak ateş tutmaktan daha korkunç” olduğunu söylemiş. Kadın elini sıkanların günah olduğunu söylemiş.
Kadını ve kadının elini tartışmaya açmış.
Bu adamdan bilim adamı olur mu?
Böyle bir kişinin rektör olduğu bir üniversitede bilim yapılır mı?
Fakat rektör suçlu değil. Bilgi çağında onu Adıyaman üniversitesine rektör yapanlar suçlu.
Rektör olmasını öneren ve rektör olmasına aracılık yapanlar suçlu.
Üniversiteleri bilim yapılan, bilim insanları yetiştiren yerler olmaktan çıkarıp, bu hale getirenler suçlu.
Adıyaman'a bu kötülüğü yapanlar suçlu.
Bu suçu işleyenlere tavır almayanlar suçlu.
ADIYAMAN ve Adıyamanlılar bu kadarını hak etmiyor.
