AKP genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan “Yoksulluğu, Yolsuzluğu ve Yasakları “kaldırma sözlerini vererek iktidara geldi.
Erdoğan 15 yıldır Türkiye’yi tek başına aldığı kararlarla yönetiyor.
Halka verdiği sözlerini tutmadı.
Bırakın yoksulluğun ortadan kaldırılmasını, iller, bölgeler arasındaki gelir dağılımı daha da bozuldu. Ülkede bankaya borcu olmayan çiftçi, esnaf, işçi, memur neredeyse yoktur. Aileler yoksulluklarına çözüm bulmak için hileli boşanma yapıyor, kadınlar dul maaşı alma peşinde koşuyorlar. Hileli özürlü sağlık raporu alıyorlar, sakat maaşı alma peşinde koşuyorlar. Muhtarlarda yoksul raporu alıyorlar, çocuklarına eğitim yardımı, kaymakamlıklarda sosyal, yardım, alma peşinde koşuyorlar. Yaşlılar üzerlerindeki malları çocuklarının üzerine geçiriyorlar, yaşlılık maaşı alma peşinde koşuyorlar. Yoksulluğun kaldırılması bir yana bir vatandaş geçimini sağlayabilmek için hileye yapmak zorunda bırakıldı.
Yoksulluğu yok etmek sözünün vererek, yoksulların ve dar gelirlilerin oyunu alarak iktidara gelen AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, kendisi saraylarda lüks ve şatafat içinde yaşarken, yoksul halk daha da yoksullaştı.
Bırakın yasakların kaldırılmasını, AKP iktidarının 15. Yılının sonunda:
Anayasa, demokrasi, hak ve özgürlükler rafa kaldırıldı.
Hukuk yok edildi.
Yargıda kuvvetler ayrılığına, yargı ve yargıç bağımsızlığı yok edildi.
Halkın iradesini temsil eden TBMM, yok hükmünde.
Ülke 1.5 yıldır. Olağanüstü halle keyfi uygulamalarla yönetiliyor.
Üniversiteler susturuldu. Sivil toplum örgütleri susturuldu. Erdoğan, ağzın açan, kendisi hakkında bir şey söyleyen hakkında hemen dava açıyor. Türkiye bir korku imparatorluğu oldu.
Bırakın yolsuzlukların ortadan kaldırılmasını, yolsuzluk yaptıkları belgelenen bakanlar hakkında dava bile açılmıyor/açılamıyor. Yoksulluk ve israfla yönetiliyor. Yoksulluk yapılmayan kurum neredeyse kalmadı. Türkiye yolsuzluklar ve israflar ülkesi oldu.
AKP Genel Başkanı Erdoğan, verdiği sözlerini tutmadığı gibi bir de ülkeyi:
Bir gün söylediğinin ertesi gün tersini söyleyerek,
Bir gün yaptığının ertesi gün tersini yaparak,
Bir gün dost olduğu ülke ile ertesi gün kavga ederek,
Sürekli aldanarak ve aldatılarak yönetiyor.
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yönetiminde Türkiye:
İçerde kimin kime dost olduğu, kimin kime düşman olduğu belli olmayan,
Dışarıda kimin Türkiye’nin dostu olduğu, kimin Türkiye’nin düşmanı olduğu belli olmayan, bir ülke oldu.
Gelinen nokta sürdürülebilir bir durum değildir. Türkiye Erdoğan ve Erdoğan’ın yönetiminde bu şekilde yönetilmeye devam edemez. Türkiye bu şekilde yönetilmeye devam ederse, halkı, daha zor günler bekliyor demektir Siyaseten bir alternatif ve çözüm üretmek gerekiyor.