Adıyaman Belediyesi tarafından ilk defa 12-14 2018 Ekim tarihleri arasında Adıyaman (Etsiz) Çiğköfte Festivali düzenlendi. Belediyenin ihale ettiği DOtoGO Turizm Organizasyon sahibi genç hemşerimiz Gökcan Gürsoy’un bir haftalık bebeğini bırakarak “doğduğu kente hizmet” ve “ekmeği” uğruna bizzat katıldığı festivale gelerek izlenimlerini dünya kamuoyu ile paylaşmak için davet edilen ilimiz dışında ikamet eden yaygın medya mensupları;

-TRT Word Haber Müdürü Resul Şimşek ve TRT Haber Muhabiri Eyüp Ensar,

-Show TV Muhabiri Fulya Soybaşışık,

-NTV Muhabiri Celal Çamur,

-FOX TV Muhabiri Şule Öztürk,

-a Haber Muhabiri Özlem Aktay

-TGRT Haber ve Belgesel kanalları Programcısı Raşit Ağzıkara ve Sait İnanç,

-Star Gazetesi; Yayın Koordinatörü Ahmet Gemici ve yazarı Ömer Ekinci

-Akşam Gazetesi haber Müdürü Özkan Tamirak,

-Dünya Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Selçuk Altun,

-Sabah Gazetesi Muhabiri Erdoğan Yapık,

-Türkiye Gazetesi Haber Müdürü Fatih Selek,

-Anadolu Ajansı Haber Müdürü Yunus Çelik ve Muhabiri Kaan Bozdoğan,

-Milliyet Gazetesi Muhabiri Gökhan Karakaş,

-Hürriyet Gazetesi Muhabiri Eyüp Serbest,

-Yeni Şafak Gazetesi Pazar Eki Yayın Koordinatörü Ayşe Olgun,

-Demirören Haber Ajansı Muhabiri Mehmet Ali Aksoyer,

-24 TV Moderatörü Serkan Bayam,

-f5haber.com Sitesi Sahibi Sait Bilgin,

-Fotoğraf Sanatçısı Cem Kıvırcık ile,

-Hürriyet, CNN Türk, DHA Dijital Editörü Sezgin Akar’ın ilimize gelmelerinde büyük katkı sağlayanın, Cumhurbaşkanlığı Basın Yayın ve Enformasyon Konya İl Müdürü hemşerimiz Abdurrahman Cüneyd Fidancı olduğunu öğrendim. Doyduğu kentin dışında doğduğu kente, ast-üst gibi hiçbir hiyerarşik ilişki olmasızın, emir almaksızın-vermeksizin durumdan vazife çıkararak tamamen gönüllülük esası ve vicdanının sesi ile hareket etmede, ikili ilişkilerini tamamen toplumsal amaçlarla kanalize etmede olumlu örnek olduğu için Fidancı’yı tebrik ediyorum.

                Konuk basın mensuplarının İl Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Ekinci’nin kendi elleriyle yoğurduğu etli çiğköfte eşliğinde Nemrut’ta gün batımını izlemesi, Arsemia, Cendere Köprüsü, Eski Kâhta Kalesi, Perre, Müze, Kale çevresi, Oturakçı Pazarı ve Heykel civarındaki esnafları gezmesi, Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu’nun ev sahipliğinde Harfane Gecesi düzenlenmesi sevinç kaynağımız oldu.

Yeri gelmişken bir-iki eleştirimizi de yapmadan geçmek bardağın sadece dolu tarafını görmek olur. Şöyle ki;

Önceki valilerimizden Halil Işık’ın görevi esnasında Uluslar arası Turizm Yazarları Federasyonu (FİJET) tarafından Nemrut Dağı’na verilen ALTIN ELMA ÖDÜLÜ’nün Adıyaman Müzesinde, Çiğköfte Festivalinde ve İstanbul’da yapılan Adıyaman Tanıtım Günlerinde gün yüzüne çıkarılmadığını öğrendim. Oysa yurt içindeki çeşitli kişi ve kuruluşular tarafından kurum amirlerine verilen plaketler makam koltuklarının arkasında nasıl sergileniyor ise Altın Elma da, varlığını zenginlik saydığımız Nemrut Dağına verilen uluslar arası bir plâket olduğundan aslının Müze’de, yaptırılacak kopyalarının da festival ve tanıtım günlerinde sergilenmesi gerekir. Bu ödül, Nemrut’la ilgili olarak Adıyaman’dan başka bir ile daha verilmemiştir. Örneğin Malatya’ya verilse idi “sahipsiz Adıyaman” diye avaz avaz bağırırdık. Şimdi de maalesef kıymetini bilmiyoruz. Altın Elma ödülünün tarihi ve turistik değeri olmayabilir ise de Nemrut’un yalnızca Adıyaman’la aidiyet bağı içerisinde olduğunun uluslar arası bir kuruluş tarafından da tescil edildiğinin önemli bir kanıtıdır. Verilen ödülü sergilememek “biz buna layık değiliz” demekle veya ödül vereni adeta suçlu, hatalı görmekle eş anlamlıdır. Eğer böyle bir düşünce var ise iade edin kurtulun! Onlar da vereceği bir il bulur elbet… Veya kırıp atın… Yoksa ülkemizde henüz 5’ncisi bu yıl verilen ALTIN ELMA’nın sahibi Diyarbakır Surlarının tanıtımı için nasıl kullanıldığını önümüzdeki süreçte mutlaka görmemiz mi gerekiyor?

Gelelim tarihi Tuzhanı’nın yaklaşık 20 yıllık sorununa; Bu tarihi eser, önce Tuzhanı Binası idi, sonra bakımsızlıktan yıkılmasından dolayı adeta Tuzhanı Duvarları’na dönüştü. Şimdi de Tuzhanı Arsası’na(!) dönüşmek üzere… Yargı aşaması bittiğine ve gerekli ödenek de bakanlıkça gönderildiğine göre yetkililer acaba neyi bekliyor?

Ülkemizde kabri sahih ikinci Sahabe olan Safvan Bin Muattal Hazretlerinin türbesi Samsat ilçemizde olmasına karşın konuk basın mensuplarının gezi programına Adıyaman-Kâhta Karayolundan gidiş-geliş 45 dakika eklenmeyerek dâhil edilmemesi ile maketinin İstanbul’daki Tanıtım Günlerinde sergilenmemesini de önemli bir noksanlık olarak gördüm.

                Dilerim yeni valimiz Aykut Pekmez, geldiği ilimizde “ayağının tozu” ile şimdiden not alıp aylar sürebilecek hoş geldin ziyaretlerinden fırsat bulduğunda konuları bizzat inceleyerek gereğini yapar!