Osmanlı devleti, bir din-tarım toplumuydu.
Ekonomisi tarıma dayanıyordu.
Nüfusun yüzde 20’si kentlerde, yüzde 80’ni köylerde yaşıyordu.
Köylerde okul ve okuryazar yoktu.
Eğitim sistemi, medrese eğitim sistemine dayanıyordu.
Medreselerde ağırlıklı olarak dini eğitim veriliyordu.
Nüfusun yüzde 5’i okuryazardı.
Nüfusun yüzde 80’nin yaşadığı köylerde okul yoktu. Okur yazara yoktu.
Türkiye Cumhuriyeti, 29 Ekim 1923’de bir din tarım toplumu olan, ekonomisi tarıma dayanan nüfusunun yüzde 5’i okuryazar olan Osmanlı Devleti’nin enkazı üzerine kuruldu.
Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ilk günden başlayarak, en çok ve önem verdiği halkın özelliklede köylerde yaşayanların eğitim sorununu çözmek oldu.
Ancak elde yeteri kadar yetişmiş öğretmen yoktu.
1935 yılında eğitmen kursları açıldı.
Eğitmen kurslarından yetişen eğitmenler, hızla köylere gönderildiler.
Köylerde eğitim ve öğretime başlandı.
1936 yılından başlayarak öğretmen okulları ve ilk öğretim okulları açılmaya açıldı.
Ülkede eğitim seferberliği başlatıldı.
17 Nisan 1940’ta yasalaşan, köyü ve köylüyü değiştirme ve dönüştürme projesi Köy Enstitüleri ile köylerde yaşayanların eğitim ve öğretimine hız ve ağırlık verildi.
Köy ve köylü, hızla değişmeye ve dönüşmeye başladı.
Süreç içinde yönetime gelen iktidarlar, köylerde yaşayanların eğitim ve öğretimine önem vermeye devam ettiler.
Okulsuz köy kalmadı.
Köylerde eğitimsiz kimse neredeyse kalmadı.
Kasım 2002’de iktidara gelen AKP, 17 yıldır iktidarda.
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan 17 yıldır ülkeyi tek başına aldığı kararlarla yönetiyor.
Erdoğan(AKP) 2010 yılından başlayarak bir taraftan eğitim sisteminin planlama, yönetim, örgütlenmesine müdahale etti.
Eğitim sisteminin planlama, yönetim, örgütlenme ve finansmanı değiştirildi.
Yeniden oluşturulan eğitim sistemi ile bağımlılık kültürü ve öğretilmiş ezberlerle hareket eden nesillerin yetiştirilmesi hedeflendi.
Bağımlılık kültürü ve öğretilmiş ezberlerle hareket eden nesiller yetiştirilmeye başlandı.
Eğitim sistemini yeninden yapılandırılması kapsamında merkezi köyler oluşturuldu.
Merkezi köy olarak tespit edilen köylerin çevresindeki köylerin okulları kapatıldı.
Okulları kapatılan köylerde ilköğretim çağındaki çocuklarını okutmak isteyen ailelerin çocukları, merkez olarak oluşturulan köylerdeki okullara taşınmaya başlandı.
Yeni okul sisteminde merkezi okullarda öğrenci sayısına bağlı olarak İmam Hatip eğitimi veren sınıflar oluşturuldu.
Daha da önemlisi okulları kapatılan köylerde köylü ve ilköğretim yaşındaki çocuklar, köy imamlarına teslim edildi.
İmamlar, aileleri yönlendirdiler. Özellikle kız çocuklarının merkez köy olarak belirlenen okullarına gönderilmemesi için aileleri etki altına aldılar ve yönlerdirler.
Okulları kapatılan köylerde kız çocukları, okula gönderilmemeye başlandı.
Okula gönderilmeyen kız ve erkek çocuklar, Kuran kurslarında eğitilmeye başlandı.
Bağımlılık kültürü ve öğretilmiş ezberlerle hareket eden nesillerin yetiştirilmesi hedefleyen eğitim sistemi, orta çağın toplum projesi ve eğitim sistemidir.
Çağımızın bilgi ve ileri teknoloji çağı olduğu,
Bilgiye çağının eğitim sisteminin planlama, yönetim, örgütlenme ve finansmanı ile bilgiye ulaşmayı, bilgiyi kullanmayı, bilgiyi yönetmeyi ve örgütlemeyi beceren nitelikli insanı yetiştirmeyi öngördüğü,
Devletler, kurumlar ve kuruluşlar arasında yarış ve rekabetin, sahip oldukları bilgi ve nitelikli insan gücünde yaşandığı,
İyi eğitimli nitelikli insan gücüne sahip olan devletlerin, kurum ve kuruluşların zenginleştikleri ve geliştikleri,
Rakipleri ile girdikleri yarışta başarılı oldukları ve öne geçtikleri, göz önüne alındığında:
Bilgiye ulaşmayı, bilgiyi kullanmayı, bilgiyi yönetmeyi ve örgütlemeyi amaçlamayan,
Bağımlılık kültürü ve öğretilmiş ezberlerle hareket eden nesiller yetiştirmeyi hedefleyen eğitim sistemi ile Türkiye, rakipleri ile girdiği yarış ve rekabette geride kalır.
Geriler, güçsüzleşir ve çöker.