“Neden matematik?” diye sordu biri. Diğeri de yanıtladı;
-En iyi bildiğim oydu, o yüzden en iyi öğretebileceğimi düşündüğüm de o oldu.”
Ne kadar doğal ve pratik bir tespit. O kadar!
Benim de kendimi en iyi hissettiğim alan, köpeklerle temas halinde olmak. Ben iyi hissedersem, bu hissi çevremdekilere de yansıtacağımı düşünüyorum.
Ne olurdu, çok zengin olsaydım da bir köpek çiftliğim olsaydı! Her renkten, güzellikten, masumluktan bir parça… Olurdu dünyam zepzengin! Keşke!
Araya birkaç kedi, kuş, civciv derken… Abartma Özlen abartma! Bir de bunların birbirine zarar vermelerini önlemek var, dedim ve düşümün önüne set koydum.
Evet, dilemeye bile korkuyorum. Çünkü ne kadar çok canlı, o kadar risk. Acıyla temas o kadar çoğalıyor benim için. Bunun; merhametimle mi, yoksa kibrimle mi ilgili olduğunu çözebilmiş değilim. Sadece sesli düşünüyorum şu an. Yolda herhangi bir canlıya bir şey olacak ve ben ona yardım edemeyeceğim, çaresizliğimle temas edeceğim, canım çok yanacak diye ödü kopan ben; bugün canım dediğim Argos’ un şifa bulması için çırpınan ben, geçen gün veterinerin hastalığının süreci ile beni bilgilendirirken telaffuz ettiği şıklardan biri de “ uyutmak “ olunca, varın siz benim halimi düşünün.
Tek dileğim… Yüksek Gücümle pazarlık olacak bu, ama elimde değil, ne yapayım! Lütfen Tanrım lütfen! Sen, beni anladın! Teşekkürler!