Türk Milleti’nin, Ankara’nın Sincan İlçesi’nde tankların yürütülmesi olarak anımsayacağı post-modern darbe. Hani “Bin Yıl Sürecek” denilen!
Türk Milleti’nin, Ankara’nın Sincan İlçesi’nde tankların yürütülmesi olarak anımsayacağı post-modern darbe. Hani “Bin Yıl Sürecek” denilen!
"28 Şubat" adı üstünde ayların kırpılmışı.
Ve o iğrenç dönemde yasaklananlar bugün zirvede be abi.
Türkiye'deki demokrasinin dördüncü kez asker tarafından sekteye uğradığı
ve tarihe 'post-modern darbe' diye geçen süreç: "28 Şubat postmodern darbesi"
Ahlaki ve Hukuki hiçbir meşrudiyeti olmayan başörtüsü yasağı.
Kendi siyasi ve dünya görüşleri, düşünceleriyle çağdaşlık adı altında medeniyet pazarlamaya, kendilerine ters düşen kesim
üzerinde aşırı baskı kurmaya çalışmışlardı.
Da ne oldu?
Ve asla unutulmayacak 28 Şubat.
Neden unutmayacağız ve unutturmayacağız.
Yüzlerce nedenlerin arasından,
ben de olmasa da, annelerimize, kızlarımıza ve tüm kadınlara yapılan başörtüsü zulmün için unutmayacağız ve unutturmayacağız.
Sonuç ABD’nin onayıyla post-modern bir darbe gerçekleşti.
Daha doğrusu darbe olmaması için Merhum Erbakan istifa etti.
Sonrasında geliveren Mesut Yılmaz askere ne emrettiklerini sordu.
İmam-hatip çıkışlıların hiçbir yere alınmamaya, başörtüsü üniversitelerde yasaklanmaya başlandı.
Kuran kursları kapatıldı. “Müslümanım” demek neredeyse suç sayıldı ve
bir askireye görevlisinin askeriyeden atılması için eşinin başörtülü olması yahut kendisinin namaz kılması yeterli bir sebep olarak görüldü.
Aslında idamlıktı bu adamlar da
Gerçek şu ki insanların tek suçu “inanıyorum” demeleriydi.
28 Şubat ve sonrasında yapılan zulümler ve zalimler unutulup gidecek.
Unutmayanlar da onları dünya döndükçe lanetle anacak.
Ayser ÖZBAKIR