Bir yanda hayvanlara yapılanlar, bir yanda insanların özgür haklarına erişim engelleri, bir yanda alakasız ev fiyatları artışı, bir yanda insanların geçim derdi, bir yanda kadın cinayetleri hangi birini söyleyeyim.
İzmir Yolu'nu traktörleriyle kapatan Bursalı çiftçiler, artan maliyetler sebebiyle satamadıkları ürünler için eylem gerçekleştiriyor. Çiftçiler ayakta Hükümet istifa diye haykırıyor.
Fındık, çay, narenciye, domates Sebze, baklagil, meyve üreticisi, Besici herkes zor durumda. Tüik'e bakarsan her şey güllük gülistanlık. Hangisi gerçek ? Halkın yaşadıkları mı, sizin söyledikleriniz mi?...
Gerçek rakamlara bakın bakalım;
Elektrik %38 zam
Doğalgaz %38 zam
Emekli zammı %24 zam
Asgari ücrette%0 zam
İnandığınız yalanlar hepimizi toplum olarak fakirleştiriyor.
Açlık sınırı ;19.000₺
Yoksulluk sınırı; 60,000₺
Emekli maaşı ; 12,500
Asıl gündem ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik krizdir.
Hayvanlar canlı canlı katlediliyor. Dünyayla bağlantımız kesiliyor. Halkın yarıdan fazlası yoksulluk sınırında hayat mücadelesi veriyor. Mahkemeler sadece bir parti için çalışıyor. Devletin hiç bir kurumu işlemiyor. Ülkede neredeyse her işin başında liyakatsiz ama torpilli biri var. İnsanlar mutsuz, umutsuz. Sabahları işe gidecek enerjisi bile yok kimsenin. Yaşamıyoruz, sadece hayatta kalmaya çalışıyoruz. Türkiye cumhuriyeti tarihinde halka bilerek ve isteyerek bunların yaşatıldığı başka bir dönem yok. Günün sonunda, Yokluk yıllarını unutamayan, kıtlık bilinci DNA'sına işlemiş beyinler yüzünden, varlık içinde yoksulluğa mahkum edildik. Bir avuç insan saltanat sürsün diye milyonlarca insan sefalet çekiyor. Oysa herkesin insanca yaşama hakkı yok mu?...