Çoğu zaman bazı şeylerin farkına varılmaz. Hemen karşımızda, bir bakış yakınımızdadır ama görmeyiz, bilmeyiz ve ne yazık ki hissedemeyiz.
Orada olduğunun bir önemi olmayan şeylerin, orada olduğunu biliriz ama fark etmeyiz. Ta ki aynı yerde göremeyene, bulamayana dek... Ta ki bir bakış kaçırmakla olmadıklarını anlayana dek...
Etrafınıza bakının. Sağınızda, solunuzda ne var görün. En önemlisi tam karşınızda olan, öylece duran nesne ya da kişileri görün. Bir bakışınızla görebileceğiniz şeylerden bakışınızı kaçırmayın. Bilin, etrafınızda neler var, tam dibinizde neler olup bitiyor. Neler kaçırıyorsunuz hayatta ve neler kaçırmamanız gerekir yaşamda...
Tutunun gerekirse, görmediklerinize tutunduğunuz kadar gördüğünüz şeylere de tutunun. Sadece göremediklerinizde aramayın birçok şeyi, gördüğünüz her bir şeyde gizli binlerce şey var, küçücük bir ayrıntı bile bazen kocaman umut yeşertmeye, büyük mutluluk yaşamaya yarar...
Etrafınızdaki o küçücük detayları, o minicik ayrıntıları gözlemleyin, her birinin içindeki ince özellikleri keşfedin... En çok da içinizdeki o minicik duyguları, minicik benliği ve hissettiklerinizin en küçük özelliklerini gözlemleyin. O kadar çok şey var ki hissedilecek ve o kadar çok şey var ki görülecek... Her birinin gizli ama büyük, alenen ama küçük ayrıntılarını keşfettikçe, kendinizi ve içinizi keşfedeceksiniz ve keşfettikçe daha güçlü hissedeceksiniz...
Kendinizi keşfetmeniz, etrafınızı renklendirmeniz dileğiyle, hoşça, dostça, her daim sevgiyle...