Sanki Çok Da Önemliydi
Her gördüğün tatlıyı yemeye yeltenme; dışı tatlı, içi zehir dolu olabilir.
Her gördüğün güzele/güzel yüze kanma; yüzü güzel, yüreği/içi iblis olabilir.
***
Deme;
Kim, çalar kapımı,
Kim, görür halimi,
Kim, tutar elimi,
Kim, bakar yüzüme,
Sen yüreğini ferah tut,
Elbet bir bilen, gören, duyan vardır.
***
Bana akıl verene bakıyorum!
Yaptıkları, söyledikleri, karakter ve tavırları hiç de birbirine uymuyor.
Sonra diyorum ki:
“Mademki bana akıl verecek kadar akıllısın, neden kişiliğinle hiçbir şeyin birbirine uymuyor?”
O gün, bu gündür, yolda karşılaşmamak için, ya yolunu değiştiriyor ya da bir şeylerle oyalanıp, görmüyor gibi davranıyor.
Sanki çok da önemliydi!
Pehhh!!!
***
O kadar önemli olsaydın, saygı görür, sevgi sunardın.
Haline bakıyorum da, herhalde yerinde olmak istemezdim.
İnsanların gözünde bitmek mi, senin için zor olsa gerek.
Sen bilirsin!
***
Benimle tanıdın sen onu,
Galiba hak ettin sen bunu,
Ey fani sanma ebedisin,
Gelecektir onun da sonu.
***
Adama diyorlar ki; “siz de deli çok galiba?”
“Bizde deli yok!” diyor.
“Ama var diyorlar!"
“Yok, biz de deli değil, sivri zekâlı çok!” diyor, gülüp geçiyor.
***
İnce ince göndermeler olmalı, insanın sözünde,
Ya gülücükler ya da yaşlar akıtmalıdır gözünde.
Utanma nedir yansımıyorsa, bir insanın yüzünde,
Tükenmiştir, kalmamış bir şey o mahlûkatın özünde.
Kerim BAYDAK