SIR SAKLAMAK;

Güvenildiğini düşünerek kendisine asla duyulmasını istemediği özelliğini paylaşmış olan için manevi vebal nöbeti, yükünün ağırlığı kadar da dürüst karakterin duruşu mühimdir…

İki kişinin bildiği sır değildir diyenlere göre imkansız olandır anlatılana güvenilene yük üstüne yük bindirir, anlatan anlatır hafifler ama anlatılan sırrın ciddiyetine göre bir çok düşünceyle başa çıkmak adeta kör, sağır ve dilsiz olmak zorundadır…

Kişinin güvenirliğine inandığı bir veya birden fazla arkadaşına diğer insanlarca duyulmasını istemediği bir takım bilgilerin verilmesidir…

Aman kimseye söyleme diye başlanan cümleler ve sonra keşke söylemeseydim denen pişmanlıklardır…

Dünyanın en değerli şeyini saklama düşüncesinde olanların Hakkını verdikleri iştir…

Başkaları tarafından bilinmemesi gereken bilgileri saklamaktır…

Bu anlatılanlara bağlı birtanecik dostunuz varsa ne mutlu sizlere sarılın ve bırakmayın tabi bu durum değişmemeli dostluğunuz bozulsa bile ebediyete kadar sır sizinle mezara kadar gitmeli…

YALANCI ŞAHİTLİK VE İFTİRA ATMAK;

İnsan bir insana nasıl iftira gibi bir suçu isnad eder! nasıl yalancı şahitlik eder! İftira atmak düpedüz yalancılıktır. Büyük günahlardandır ve haramdır ve günahkar olmuştur, Yüce Yaradan’ın rıza dairesinden uzaklaşmış ve lanetine yaklaşmıştır! tarafları aldatmıştır! yalanı ortaya çıktığında kendisi insanlara mahcup olmaktan kurtulamayacaktır, iftira attığı kişiyle helalleşmezse cezasını mutlaka görecektir! dünyada attığı iftiraya kendisi de mahkum olur, ahirette Yüce Yaradan’ın sorgusuna muhattap olur! kul hakkını basit görmeye devam ettikçe biz insan-cıklar daha çok ezbere konuşuruz, iftiraya maruz kalanlara sabırlar diliyorum er veya geç mükafatını görürler bundan şüphem yok, iftiraya maruz kalanlarda şüphe etmesin aynı şeyi iftira atanlar için söyleyemiyorum maalesef “ALLAH” BİZLERİ ISLAH ETSİN ama dilerim merhametli davranır. (Amin)

S E V G İ L E R İ M L E…