Değerli okurlar, size deselerdi ki , işte bir gün evinize kapanacaksınız, çocuğunuzu bile sevemeyeceksiniz , aranıza mesafe koyacaksınız ve bir virüs dünyaya yayılacak, tüm insanlığın başına mussallat olacak , hayatınızı altüst edecek. Her halde güler geçerdiniz değil mi?...
Bu virüs aranıza girecek; hayatta kalmak için, ailenize , çocuklarınıza dahi sadece uzakta bakacaksınız, Sadece uzakta seveceksiniz, sosyal mesafeye dikkat edeceksiniz deselerdi bu bir şakadır derdiniz değil mi ?...
Evet inanması mümkün olmayan olağanüstü bir durumla karşılaştık, hayal bile edemediğimiz bir şey gerçek oldu. Öyle bir durumdayız ki her an başıma, ya da yakınlarımın başına bir şey gelir mi, yarına çıkabilir miyim diye hepimizin kaygılandığı , birbirimize şüpheyle baktığımız bir durumu yaşıyoruz.
Herkesi belirsizlik,ölüm, korku, panik, gelecek kaygısı,yani dünya diken üstünde.Böylesine olağanüstü durumlarda tabi ki tüm ülkelerin sağlık olsun,ekonomik olsun her türlü sistemi haklı olarak zorlanır, fakat önemli olan bilinçli hareket ederek bunu asgari bir seviyeye indirgemek...
Üzülerek belirtmeliyim ki hala insanlarımızın çoğu işin ciddiyetinin farkında değil, ülkeyi yönetenler de önlem aldı ama gecikmeli olarak.
Hava-kara-deniz trafiğinin kapatılmaması, Umreye gidişlerin ve toplu dış gezilerin çok önceden engellenmemesi yüzünden salgının büyüdüğünü Sadece sürekli "evde kal" çağrıları ile giderilemeyeceğini gören hükümet, yetkilileri önlemler almaya başladı, Fakat daha fazla almalı.
"Evde Kal" çağrısı ile salgın dolaşımı yavaşlayacaktır ve herkes buna azami ölçüde uymak durumundadır.Bu zorlu günlerin uzun bir süre daha devam edeceği bilim insanları, Dünya Sağlık Örgütü tarafından da dile getiriliyor.
Peki , Evde kal derken ; İş yerleri kapatıldığı için geliri kesilen, işini kaybeden, ürettiğini satamayan, borçlarını ödeyemeyen dolayısıyla elzem ihtiyaçlarını karşlamayan insanlarımıza: kimse işsiz ve aç kalmayacak, mağdur olan, yoksul olan, işsiz olan , evine ekmek götüremeyen , elektrik, su , doğal gaz faturasını ödeyemeyen halkımıza ben faturanızı öderim yeter ki siz sağlığınıza bakın, dikkat edin diyen Kim olacak? İşte tam da bu sorusununun cevabı Sosyal Devlettir.
Burada Sosyal devlet odaklı politikaların önemi giriyor devreye.
Sosyal devlet: Ekonomik ve toplumsal yönden yurttaşlarının tümüyle ilgilenen, onların yaşam düzeyi, sosyal güvenliği vb. konularında gereken önlemi alan devlet demektir.
Sosyal devletin en önemli görevleri arasında ;Herkesin insan onuruna yakışır asgari yaşam düzeyinin sağlanması için herkese sosyal hakların tanınması ve tedbirlerin alınmasıdır.
Ülkemiz her alanda çok somut hedefler koyarak önemli destek politikaları almak ve sürdürmek durumundadır. Devlet bu durumu finanse ederek, daha radikal kararlar almalıdır.
Ülkeyi yönetenler ekonomik paketler açıkladı fakat yetersiz. Dolayısıyla öncelik insanın can güvenliği, "İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın" anlayışı büyüsün.
Bu durum gözardı edilmemeli ve insanların bu kaygıları , umutsuzlukları her şekilde giderilmeli ve güven verilmelidir.
Evet , Sosyal mesafe uzak, Sosyal devlet yakın olmalıdır diye düşündünüyorum. Sağlıcakla kalın. 30.03.2020
Fatma Ulubey
#EvdeKalTürkiye