Kimi içeriden dışarıya bakar, kimi dışarıdan içeriye bakar.

Bütün mesele, neye, nereden bakıp, nerede olduğunu bilip, ona göre hareket etmektir.

***

Bazı büyük işler ve başarılar hep acıların sonucunda ortaya çıkmıştır.

Demek ki acılar insanı, hem yönlendiriyor, hem kamçılıyor, dürtüyor, hem de dikkatli, titiz olmasına vesile olabiliyor ve başarıya ulaştırıyor.

***

İstediğiniz hayatı yaşamak sizin elinizdedir.

Bunun için gerekli olan kaynaklar ve araçlar eliniz altındadır.

İstediğiniz şekilde kullanabilirsiniz.

Yapmanız gereken, neyi, nasıl, nerede kullanacağınıza karar vermek.

Sonuçta, ya iyi veya kötü bir hayat!

Takdir sizin yani!

***

Kız bakmaya ve istemeye gittiler.

Babası, işi var mı dedi, kızı işsize gitti.

Anası, arabası var mı dedi, kız eşeğe biniyor.

Abisi, evi var mı dedi, kız çadırda yaşıyor.

Bacısı ben de isterim dedi, evde fink atıyor.

Demek ki neymiş, kaderine ve hakkına razı olacaksın.

Kimseyi görme hakir.

Gerisi takdir, rıza ve şükür!

***

Satılmış ruhların ve şeytan düşünceli kefereler, gençliğin kılcal damarlarına kadar girerek, zerk ettikleri zehirle, talim ve terbiyenin yerleşmesine mani oldular, oluyorlar.

Yıllar var ki böyle yapmaktan bir adım geri atmadılar.

Bozulan talim ve terbiye çarkı da büyük yaralar alınca, kafası karışık, ne yaptığını bilmez, ne olduğunu anlamaz bir gençlik oluşmaya başladı.

İnanç, iman ve itikadı zedelen gençlik, her şeyde tereddütler yaşamaya başladı.

Bir an önce, inanç boyutunda gençliğimizi, en iyi şekilde tesis etmeye başlamalıyız.

İslami talim ve terbiyesiyle gençliğimizi yetiştirmeliyiz.

***

Bu hayatı iyi veya kötü yaşamak, insanın elindendir.

Yaratıcı, insana cüz’i irade vermiş.

Olayları analiz etmek, doğru veya yanlışı birbirinden ayırt etmek, muhakeme, idrak etme ve yorumlama becerisi vermiş,

Yok, hala da ona rağmen, yine de “ben bildiğimi yapmaya devam edeceğim” derseniz!

Siz bilirsiniz!

Buyurun cenaze namazına, meydan sizin olsun.

Kerim BAYDAK

[email protected]