Sen okumayacaksın diyordu cehalet ve Kardelen'in kitaplarını sobaya atacağını söylüyordu. Kardelen'e okutma hakkını tanımayanlar, O'nu erken yaşta evlendirmeye zorluyorlardı. Bu hakkı buluyorlardı kendilerinde...
Bilimin ışığında ilerlemeyenler Doğu'da, Güneydoğu'da ya da yaşadığı topraklarda kız çocuklarını kurban etmek kolaydı. En büyük bedeli ödüyor, okula gönderilmiyor, şiddete uğruyor, küçük yaşta gelin ediliyordu.
Kardelen çaresiz ve ürkek, O'nu bu cendereden kim kurtaracaktı, Kim umut kapısı olacaktı ?... Bu coğrafyada töreler ağını örmüştü örmesine de... Okutulmayan kız çocukları, çocuk yaşta evlendirilen kız çocukları, şiddete, istismara, törelere kurban giden kadınlar !....
Bu böyle gitmeyecekti elbette!....
Oysa ne güzeldir tam umudunu kestiğin bir anda omuzuna dokunan güvenli bir el,
korkma ben yanındayım diyebilmek,
sana cesaret vermek,
yarınlara umutla bakmak için sana ışık olmak ne güzel...İşte tüm bunları yaşarken Türkan Hoca dokundu hayatımıza ve bu coğrafyanın "Kız çocuklarına"!...
Bu acı yaşanmışlıklara göz yummadı Türkan hoca. "Kız çocukları okumalı, ülkesine, vatana faydalı olmalıydı.
İşte Prof. Dr.Sn. Türkan Saylan onların yaşamına dokunuyor, kız çocukları için büyük Mücadele veriyor, onlar mutlaka okumalı, aydınlanmalı, bilimin ışığında ilerlemeli diyordu."
Eğer bir yerde, bilime, demokrasiye, barışa, aydınlığa aç bir çocuk senin ışığını bekliyorsa, sönmeye hakkın yoktur. Işıyacaksın! Ölüme saniyeler kalmış olsa bile diyordu Türkan hoca, ve öyle de yaptı."
Teşekkürler Türkan hocam, bugün ben de sizin hayatınıza biraz dokunmak istedim, vefa borcumuzu ödermiyiz bilemem!..
Prof. Dr. Sn. Türkan Saylan, hem Türkiye hem de dünya için, lepra adıyla da bilinen Cüzzam hastalığının parmakla gösterilen savaşçılarından biriydi. Cüzzamı tarihe gömen bilim insanıydı.
1976 yılında hastalık hakkında çalışmaya başlamış, aynı yıl Cüzzamla Savaş Derneği’ni kurmuştur. Türkan Saylan, Uluslararası Lepra Örgütü’nün de kurucu üyelerinden biriydi.
Hayatının son günlerine kadar Dünya Sağlık Örgütü için bu alanda danışmanlık yapmış, mesleğinin 21 yılında, gönüllü olarak İstanbul Lepra Hastanesi’nde başhekimlik te yapmış olup,
Cüzzamla ilgili çalışmalarıyla, 1986 yılında Hindistan’da Uluslararası Gandhi Ödülü almış,
1989’da Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ni kuran ve Haydi Kızlar Okula projesiyle ses getiren Prof Dr. Sn. Saylan, aynı zamanda 1990’da faaliyete başlayan Öğretim Üyeleri Derneği’nin ve Kandilli Kız Lisesi Kültür ve Eğitim Vakfı’nın ilk temsilcilerindendi.
Türkan Saylan’a bugüne kadar verilen ödüllere örnek olarak; 1990 yılında aldığı Ülkemizde Yılın Kadını ödülü, 1996 İstanbul Üniversitesi Atatürk İlke ve Devrimleri Ödülü, 2004 Yıldız Teknik Üniversitesi Üstün Hizmet Ödülü ve 2009 Vehbi Koç Ödülü sayılabilir.
İş kadını, akademisyen, doktor ve aktivist olarak hem sağlık hem de toplumsal alanlarda birçok başarıya imza atmıştır.
Saylan’ın ismi, 2010 yılından itibaren ÇYDD tarafından verilen bilim ve sanat ödüllerini de onurlandırmaktadır.
Türkiye Çağdaş Yaşamı Destekleme Vakfı (TÜRKÇAĞ) gibi çok sayıda kuruluşun temelinde imzası olan Saylan, Türk Tabipler Birliği’nin de üyesiydi.
Sn. Saylan’ın Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği bünyesinde yüreklere dokunan en önemli çalışmalarından biri, kuşkusuz Kardelenler Projesi’ydi. Proje kapsamında 2000 yılından itibaren 100 Binin üzerinde kız öğrenciye burs verildi.
Saylan, Süleyman Demirel’in Cumhurbaşkanı olduğu dönemde, Sosyal Hizmetler Danışma Kurulu Üyesi ve Ahmet Necdet Sezer'in Cumhurbaşkanlığı döneminde YÖK üyesi olarak çeşitli kamu kurumlarında da görev yaptı. Sn. Saylan'ın geçmişteki görevleri arasında Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu Üyeliği ve İstanbul İnsan Hakları Kurulu Üyeliği de vardır.
Böylesine başarılı bir Profesör, hayatının son günlerinde Ergenekon Davası kapsamında ifade vermiştir. Nisan 2009’da oturduğu evde ve kurucu başkanı olduğu Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nde aramalar yapılan, bilgisayar ve belgelerine el konulmuştu.
Vefat ettiğinde gönüllü kuruluş olarak ÇYDD’nin Genel Başkanlığını, TÜRKÇAĞ ve KANKEV Vakfı Başkanlığı ile Cüzzamla Savaş Derneği ve Vakfı Başkanlığı’nı sürdürmekteydi.
Hain dediler, ne demediler ki... Hakaret üstüne hakaret ettiler. Bunu diyen zatlar bilsinler ki ;
O'nun eğitim verdiği hiç bir çocuğa taciz ve tecavüz edilmedi.
Kurmuş olduğu Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile ilmin ve bilimin ışığında modern, Atatürk İlkelerine yürekten bağlı Cumhuriyet Kadını İyi ki hayatlarımıza dokundun.Işıklar içinde uyu Türkan hocam.
Anısına saygıyla !...18 05.2020
Fatma Ulubey