Öyle bir hal ve ahvaldeyiz ki kim için ne yorum yapacağımıza, nasıl eleştireceğimize karar veremiyoruz. Kulaktan dolma bilgilerle şaşırıp ortada kaldık. Kimin eli kimin cebinde, kim kimin koynunda belli değil.
***
Bazen insanın kalbinden geçenler, dillerine yansıyıp, gün yüzüyle buluşmuyor. İyi ki de olmuyor. Yoksa neler geçiyor, neler!
***
Benim mi gülmeye, mutlu olmaya ihtiyacım mı var, yoksa senin mı ağlamaya düşünmeye ihtiyacın mı var. Bilemedim şimdi!
***
Kumarda kaybettiği, batırdığı paranın haddi hesabı yoktur...
Fuhşiyatla meşgul olmuştur, terbiyesizliğinin ve şerefsizliğinin yanında çok para harcamıştır, alnı ak-pak gibi gezer...
Lokantaya, kahveye gider, bir asgari ücret parası verir, oralı olmaz...
Bir şehirden bir şehire bir çorba için gider, hesap kitap yapmaz...
AMA
Ayakkabı boyatır, 5 lira yerine 2 lira olmaz mı der kızar.
Vezne de 15-20 kuruş bekler kızar.
Markette 10 kuruş için bekler, kasiyere kızar.
Dolmuşa, otobüse biner, 25 kuruşum yok, olmaz mı der ezilir.
El arabasında satılan işportacı mallarını yarı fiyata almak ister.
Yuh yani!
Biraz vicdan, biraz merhamet ya!
Sana veren nasıl vermiş, hiç düşünmez misin?
Aklını başına devşirmez misin?
***
Mahir bir beste ile hummalı olur çalışma.
Bal arısı gibi değil, sanki eşşek arısı.
Hak hukuk yenmesi alışanlara, sen alışma.
Başını bağrını yesin, yaptığın o çalışma.
***
Gün aydın olsun.
Dükkân sizin!
Her istediğinizi alabilirsiniz?
Yeter ki tüm yollar "O"na çıksın.
Kerim BAYDAK
