Memleket kokusuna dalıp futbol yazıları yazmayı unuttuğumuz zannedilmesin ama bazen memleket davası daha bir önde geliyor ne yapalım!
Bir komedi programında geçen skeçteki gibi adı “Süper” kendi “tırt” ligimizin futbol anlamında çokta zenginlik içermeyen ama manevi dünyamızda illaki tufanlar estirecek maçların oynanacağı bir İstanbul günlerine doğru yaklaşıyoruz.
Her iki büyük takımın karşılaşmasına “Derbi” diyenlerin tıraştan öte yolu yoktur. Derbi maç demek aynı kentin iki büyük takımı arasında oynanacak maç demektir. İşte bu açıklamaya yakışan bir maçlar arefesindeyiz.
02.11.2018 Cuma akşamı saat 21.00’da Galatasaray- Fenerbahçe maçının başlama vuruşuyla minik kalplerimizin atışlarında farklılık olacak, stadda veya evde değişik totemler yapılacak sadece ve sadece o maçın galibi olan takımın bizim takımımız olması için. Bu arada bir cuma akşamı İstanbul tarfiği zaten arap saçına dönmüşken işler aha karmaşık hale gelecek, bilinmez belki de o an radio kanallarının birinde Erkin Koray “Arap Saçı” şarkısını söyleyecek bizi alıp başka diyarlara götürürken.
İlk defa bir acayip Galatasaray – Fenerbahçe derbisi öncesindeyiz. Elimizde futbol kanunun terazisi ve gözlerimiz kapalı iken her iki kefeye koyduğumuz iki takımda bir tarafa çekmiyor. Malum Fenerbahçe kendi derinliklerinde, diplerde vurgun yemiş nefes alıp, yukarı çıkacak bir yol ararken eldeki teknik direktörden de oldu öte tarafta ise takımın kurgusunu etkileyen sakatlıklarla uğraşan Galatasaray.
Her şeye ragmen en zayıf görünen rakibine vuracağı ters bir yumrukla maçı kazanır gerçeğini cebimize koyup önümüze bakalım. Maçın nasıl gelişeceğine dair yorumlar yaparken bu maçı en fazla kimin kazanması gerektiği gerçeğini unutmamak gerekir. Çünkü en fazla kazanması gereken, en zayıf haldeyken bile işi bitirir ve “Behlül” gibi aradan kaçar gider.
Kendi sahasında, eksiklerine rağmen Galatasaray’ın karşısında tıpkı geçmişte örneklerine rastlayacağımız gibi nefes almak için şartları zorlayacak Fenerbahçe olacağını unutmayalım.
Derbi öncesi Fenerbahçe %51 önde.
Öncelik hakkıda futbol kalitesi anlamında değil sadece “ihtiyaçtan” dolayıdır.
İstanbul’un bir diğer önemli maçı ise 03.11.2018 Cumartesi saat 19:00’da oynanacak Medipol Başakşehir FK – Beşiktaş arasında oynanacak. Bu maçın Beşiktaş açısından değeri ve anlamı çok farklı, kazanırsa heybesine umut doldurur ve yoluna bakar ama kaybederse sessiz ve derinden giden Medipol Başakşehir’in şampiyonluk yolunda önünü açar ki Başakşehir bu imkânı iyi değerlendirir.
Futbol dolu zamanlar geçirmeniz dileğiyle…
yorumlarınız için