Çok sevdiğim bir çiçeğim var evimde, küçük ve kat kat pembe çiçekler açan. Adını unuttum ama, görülmeye değer bir güzellik.
Onu arkadaşımdan aldığımda yaklaşık 5 cm bir yavrucaktı. Çok emek verdim büyüsün diye, 4 - 5 yıl oldu ve şu an bir metreye yakın boyu var.
Çiçeğimi deneme yanılma yoluyla tanıdım, bir nevi çocuğum benim. Ne fark ettim biliyor musunuz? Çiçeğimi gölgeye koydum, hiç çiçek açmadı. Çok az güneş alan bir köşeye koydum, beyaz ile pembe arası açık renkte çiçekler açtı. Sonra onu güneş gören ve ailece en çok kullandığımız odaya koydum. Ne mi oldu? Pembenin en güzel tonunda çiçekler açtı ve hala aynı yerde. O bizimle, biz de onunla mutlu olduğumuzu belli ettik. En güzeli ilgime ve sevgime aynı duyarlılıkla tepki vermesi oldu.
Şimdi bundan bize ne, diyebilirsiniz tabi. Bu en doğal hakkınız. Ben de size alakayı kurmakla yükümlüyüm.
Son zamanlarda şiddet, istismar, tecavüz, sapkın ilişkiler, hayvanlara zarar vermek,...vs sayamayacağım kadar sapkın olayları duymadığımız, görmediğimiz gün yok.
Haliyle insanın aklına geliyor tabi, ne oluyor?
Çok büyük bir toplumsal sorunla karşı karşıyayız. Bir yanımız cinsiyetçi bakış açısını çocuklarına ilmek ilmek işlerken, diğer bir kısmımız onları özgüven adı altında megoloman birer bencil olarak yetiştirdi. Adına özgürlük dediğimiz kavramın anlamını bile bilmeden, bunu aklımızca yeni nesillere gereğinden fazla lakaytlık ve vurdumduymazlık olarak yansıtıp, onları değer ve kural bilmez birer makine yaptık. Kültür yok, değerler yok, okuma yok, sanat yok,... Haber adına bildikleri tek şey takipçisi oldukları ünlülerin sözde özenilesi hayatları. Sosyal sorumluluk yok, içinde bulunduğumuz kaostan bihaber kendi küçük dünyalarında, gerçek dünyadan izole bir hayatta dev aynalarında kendilerini izleyerek büyüyorlar. Ve biz onlara artık neyin doğru neyin yanlış olduğunu söylemeye bile korkuyoruz.
Adamın biri muştayla 5 yaşındaki bir çocuğun kafasını yarıyor. Biri kadının birini öldürüp betona gömüyor. Biri kadınını doğrayıp valize koyuyor. Biri küçük bir bebeğe tecavüz ediyor. Biri töre cinayeti, bir tanesi hangi aptalca gerekçeyle bilinmez atına kiremitlerle vuruyor... Hayvanlara tecavüz utanılası bir diğer sürekli problem. Sokaklarda gövde gösterisi için kavga edenler, haraç kesenler,hırsızlar, madde bağımlısı olanlar.... Ne yazık ki daha sayacak o kadar çok şey var ki, ben yazacak gücü bulamıyorum.
Neler olduğunun farkında mıyız acaba. Çiçeklerimiz çiçek vermek yerine sağa sola zarar veriyor, bulunduğu ortamı zehirliyor.
Belki de bizden kaynaklı bir sorun var görmüyoruz, görmek istemiyoruz veya görmemizi engelliyorlar. Ve belki de çiçeklerimizin yerini değiştirmeliyiz, belki güneşe çok uzak kalmışlar. Bizden ışık ve sevgi bekliyorlardır.
Bu toplumsal sorunu en temelinden çözmeliyiz zannımca. Zira hiçbir bozuk temel üzerine sağlam yapılar inşa edilemez. Temele bakmalıyız, çeri çöpü atıp, çürüğü onarmalıyız.
Yaşanılır bir dünyada yaşamak bütün çiçeklerin hakkı. Hiçkimse bu hakkı diğerinin elinden alamaz.
#nazantaştanyapıcı