Her şeye rağmen, güneş yeniden doğuyor, gün aydınlanmaya ve bitmeye mahkûm, akşam yeniden oluyor..
Bugünü çıkaramayız diye düşündüğümüzde bile kendimizi bir sonraki günde buluveriyoruz. Doğanın kanunu gereği, nefes alıp, adına da yaşamak diyoruz.. Seviyoruz belki ve belki de daha fazlasıyla seviliyoruz. Ama bize sunulan neyse, ne kadar çabalarsak çabalayalım, onunla yetiniyoruz ve bunun adına da kader diyoruz..
Her şeye rağmen, yıldızlar geceyi aydınlatırken, biz başımızı yastığa koyduğumuzda uyuyabiliyoruz. Ama ağlayarak, ama hayâl kurarak, ama ertesi günü heyecanla bekleyerek.. Biz ne kadar istemesek de, o ertesi gün oluyor ve ne kadar istesek de zamanı gelince güneş doğuyor. Biz sadece dilemekle ve dilemekle kalıyoruz..
Her şeye rağmen, mevsimler birer birer geliyor ve gözlerimizi açıp kapayana dek bir sonraki mevsim kendisini gösteriyor. Keşke diyoruz bazen ve o keşkelerle bir ömür tüketiyoruz. Bile bile aldanıyoruz bazen ve bu aldanmayı bile mutluluk hanemize yazabiliyoruz. Bize verilen rol ne ise; biz onu oynamaya dünden razıymış gibi, büyük bir ustalıkla görevimizi yerine getiriyoruz..
Her şeye rağmen yaşıyoruz işte. Kimimiz lâyıkıyla, kimimiz de lâyık olduğumuzu sandıklarımızla. Nefes alıyoruz, her ne kadar canımız yansa da ve ne gariptir ki; o nefesi tutuveriyoruz her bir mutlulukta.. Her şey bizim için diyoruz ve yaşıyoruz..
Hadi bugün de her şeye rağmen, yaşayalım yine. Öyle kuru kuruya nefes almak olmasın bu kez. İçimizden geleni yapalım hadi birlikte. Plânsız, programsız, çıkarsız, yalansız, dolansız.. Sadece sevgiyle.. Başlayalım o halde..
Her şeye rağmen, gözlerimizi çevirelim hadi engin maviye. Derin bir nefes alalım hep birlikte ve kocaman gülümseyelim, üzerimizdeki muhteşem maviye..
Kim bilir; her şeye rağmen belki de birbirimize gülümsemişizdir yine..
Her şeye rağmen, sevgiyle, dostça, hoşça kalın..
Emine ÖZEL SUMMAK