Platformun açıklamasında, "Yoksulluğa, güvencesizliğe, sömürü ve baskılara karşı birliğimizi, mücadeleyi, dayanışmayı, umudu büyütmek için 1 Mayıs uluslararası birlik mücadele ve dayanışma günü alanlardayız." denildi. Ayrıca, "Bizi hem kamu emekçisi hem de vatandaş olarak yıllardır yok sayıyorlar, 'kapı kulu' olarak görüyorlar." şeklinde ifadelere yer verildi.
Açıklamada, hükümetin maaş artışlarında yaşanan gerçek enflasyonu dikkate almadığı, çalışanların yoksulluk sınırının altında maaş aldığı ve emeklilikte sefaletin dayatıldığı belirtildi. Ayrıca, kamu alanının güvencesiz istihdam türleri ile parçalandığı ve liyakatin ortadan kaldırıldığı vurgulandı.
Platform, "1 Mayıs'ı emeğin, halkın gerçek bayramına çevirmeye çağırıyoruz." diyerek taleplerini dile getirdi. Bu talepler arasında, eşit işe eşit ücret, vergide adalet, sendikal hak ve özgürlüklerin önünün açılması, demokratik bir sendika yasasının hayata geçirilmesi gibi maddeler yer aldı.
Açıklamanın sonunda, tüm kamu emekçilerinin 1 Mayıs'ı gerçek bir bayram haline getirmek için bir araya gelmeye çağrıldı.
Açıklamanın tamamı şu şekilde:
“Yoksulluğa, güvencesizliğe, sömürü ve baskılara karşı birliğimizi, mücadeleyi, dayanışmayı, umudu büyütmek 1 Mayıs uluslararası birlik mücadele ve dayanışma günü alanlardayız.
Sevgili Emekçiler, Bizi hem kamu emekçisi hem de vatandaş olarak yıllardır yok sayıyor, "kapı kulu" olarak görüyorlar. Maaş artışlarımızda yaşadığımız gerçek enflasyonun yarsına bile denk gelmeyen TÜIK enflasyonunu temel alıyor, soframızdaki ekmeği dilim dilim küçültüyorlar. Hepimize çalışırken yoksulluk, emeklilikte sefalet dayatıyorlar. Açlık sınırı 24 bin TL'yi yoksulluk sınırı ise 63 bin TL'yi aştı. Çalışırken aldığımız ortalama maaş yoksulluk Sınırının yarısına, emeklilikte aldığımız maaş ise açlık Sınırının yarısına kadar düştü. Kamu alanını güvencesiz onlarca istihdam türü ile parça parça ediyorlar, Yıllardır mülakat sistemi ile torpilin kapısını sonuna kadar açıyor, liyakati ortadan kaldırıyorlar. Bizler hakkımızı aramayalım, birlik olmayalım diye her yolu mubah görüyorlar. Rant için kentlerimizi, doğamızı betona boğuyor, doğal afetleri felakete çeviriyorlar. Ancak bu böyle gitmez! insan, emek ve doğa düşmanı bu düzene artık yeter demenin vakti çoktan geldi!
“1 Mayıs'ı emeğin, halkın gerçek bayramına çevirmeye çağırıyoruz”
Adıyaman Emek ve Demokrasi Platformu 1 Mayıs’ın yaklaşmasıyla taleplerini de dile getirerek şu ifadelere yer verdi;
“Emeğin sömürülmediği, %1'in değil%99'un mutlu yaşadığı, Herkesin güvenceli, insanca çalıştığı bir işinin ve gelirinin olduğu, Eşit işe, Eşit ücret için, Ölmek için değil yaşamak için konutlar, Ekonomik krizlerin, salgınların faturasının emekçilere yıkılmadığı, Vergide adalet için az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alındığı, Temel tüketim maddelerinde dolaylı vergilerin sıfıra indirildiği, Ücret gelirlerinden alınan gelir vergisinin yoksulluk sınırına kadar olan gelirler için %10'da sabitlendiği, Torpilin, kayırmanın kapısını sonuna kadar açan mülakat sisteminin kaldırıldığı, liyakat ve kariyerin esas alındığı, Sendikal hak ve özgürlüklerin önünün açıldığı, grevlerin yasaklanmadığı, Kamuda evrensel sendikal normlara uygun, grevli toplu sözleşme hakkımızı teminat altı alan, hak ve özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılmasını merkezine alan demokratik bir sendika yasasının hayata geçirilmesini, Haksız ve hukuksuz bir şekilde ihraç edilen KHK'lerin işine geri döndüğü Kimsenin kimliğinden, inancından, cinsiyetinden dolayı haksızlığa uğramadığı, Emeğin, Eşitliğin, Özgürlüğün, Demokrasinin, Barışın, Laikliğin Hâkim Olduğu bir dünya ve ülke için birleşme zamanı! Bunun için hangi sendikanın üyesi olursa olsun, ya da herhangi bir sendikaya üye olmasın tüm kamu emekçilerini; Emeğin Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs'ı emeğin, halkın gerçek bayramına çevirmeye, İnsanca Bir Yaşam, Güvenceli İş-Güvenli Gelecek, Demokratik Bir Ülke için işyerlerinde, alanlarda, meydanlarda yan yana gelmeye, omuz omuza vermeye çağırıyoruz.”
Kaynak : PHA